Üretici Market Fiyatları Arasındaki Makasta Sorun Devam Ediyor
GıdaTZOB Genel Başkanı Bayraktar: Üretici market fiyatları arasındaki makasta sorun devam ediyor. Bu zinciri kısaltmanın yolu belli. Buradan Tarım ve Orman Bakanlığımıza sesleniyorum. Gelin beraber çalışalım bu işin planlamasını yapalım
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, üretici market fiyatları arasındaki makasta sorunun devam ettiğini bildirerek, “Bazı ürünlerde üretici bazında fevkalade ucuzlama var. Tarlada bu ürün ucuzlamış ama market fiyatlarına baktığımızda bunun yansımadığını görüyoruz. Burada bütün mesele, bu zinciri kısaltamıyoruz. Bu zinciri kısaltmanın yolu belli. Buradan Tarım ve Orman Bakanlığımıza sesleniyorum. Gelin beraber çalışalım. Türkiye’nin her ilçesinde, her yerinde teşkilatımız var ve bu teşkilatımız fevkalade güçlü. Gelin beraber çalışalım bu işin planlamasını yapalım” dedi.
Şemsi Bayraktar, düzenlediği basın toplantısında, Ramazan ayının ikinci yarısında markette 36, üreticide 28 ürünü takip ettiklerini bildirerek, “markette 5 üründe fiyat değişmezken, 17 üründe fiyat azalışı,14 üründe ise fiyat artışı, üreticide 16 üründe fiyat değişmezken, 9 üründe fiyat azalışı, 3 üründe ise fiyat artışı görüldü. Fiyatı markette ve üreticide en fazla düşen ürün salatalık, fiyatı en fazla artan ürünler markette Antep fıstığı, üreticide ise kuru soğan oldu” dedi.
Bayraktar, yaptığı açıklamada, Ramazan ayının ikinci yarısındaki üretici ve tüketici fiyatlarını değerlendirdi.
Şemsi Bayraktar, market fiyatlarında, 15 Mayıs 2019- 29 Mayıs 2019 tarihleri arasında geçen 14 günlük süreçte, kuru fasulye, nohut, kuru incir, fındık ve zeytinyağı fiyatlarının değişmediğinin görüldüğünü bildirdi.
Markette fiyat düşüşünün yüzde 44,39 ile en fazla salatalıkta meydana geldiğine dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti:
“Salatalıktaki fiyat düşüşünü yüzde 39,43 ile sivri biber, yüzde 36,70 ile domates izledi. Fiyat düşüşü patateste yüzde 32,11, kabakta yüzde 29,56, patlıcanda yüzde 23,53, havuçta yüzde 15,71, marulda yüzde 13,40, yumurtada yüzde 12,20, yeşil soğanda yüzde 10,29 oldu.
Markette en fazla fiyat artışı ise yüzde 9,10 ile Antep fıstığında oldu. Antep fıstığındaki fiyat artışını yüzde 6,17 ile kuru üzüm, yüzde 5,43 ile süt takip etti. Fiyat artışı limonda yüzde 4,63, maydanozda yüzde 3,72, tavuk etinde yüzde 3,01, yeşil mercimekte yüzde 2,95, kuru kayısıda yüzde 2 düzeyinde gerçekleşti.”
-Ramazan ayının ikinci yarısında üretici fiyatları-
Ramazan ayının ikinci yarısında üretici fiyatlarında, kuru kayısı, havuç, marul, maydanoz, limon, elma, kuru fasulye, nohut, kırmızı mercimek, yeşil mercimek, pirinç, kuru incir, fındık, Antep fıstığı, zeytinyağı ve süt fiyatlarında değişim olmazken, fiyat düşüşünün üreticide 67,5 ile en fazla salatalıkta görüldüğünü belirten Bayraktar, şu bilgileri verdi:
“Salatalıktaki fiyat düşüşünü yüzde 51,61 ile patates, yüzde 44,50 ile domates takip etti. Bu ürünleri, yüzde 44,40 ile patlıcan, yüzde 43,75 ile sivri biber, yüzde 40,52 ile kabak, yüzde 10,27 ile yeşil soğan, yüzde 7,46 ile yumurta izledi.
Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 5,56 ile kuru soğanda meydana geldi. Kuru soğandaki fiyat artışını yüzde 3,45 ile kuru üzüm, yüzde 0,29 ile kuzu eti takip etti.”
-Üretici market fiyat farkı-
Ramazan ayının sonuna geldiğimiz ortamda üretici ve market fiyatları arasındaki farkın yüzde 444,36 ile en fazla salatalıkta görüldüğüne dikkati çeken Bayraktar, şöyle devam etti:
“Salatalıktan sonra fiyat farkı sırasıyla, kuru kayısıda yüzde 360,39, kabakta yüzde 316,23, kuru incirde yüzde 299,78, sütte yüzde 279,33, yeşil mercimekte yüzde 268,19 oldu.
Salatalık 5,4 kat, kuru kayısı 4,6, kabak 4,2, kuru incir 4, süt 3,8, yeşil mercimek 3,7 kat fazlaya tüketiciye satıldı.
Üreticide 43 kuruş olan salatalığı tüketici markette 2 lira 36 kuruşa, 8 lira 50 kuruş olan kuru kayısıyı 39 lira 13 kuruşa, 58 kuruş olan kabağı 2 lira 39 kuruşa, 15 liraya olan kuru inciri 59 lira 97 kuruşa, 1 lira 79 kuruş olan sütü 6 lira 79 kuruşa, 2 lira 40 kuruşa olan yeşil mercimeği 8 lira 84 kuruşa alabildi.”
-Fiyat değişimlerinin nedenleri-
Fiyat düşüşlerinde artan hava sıcaklığının etkili olduğunu belirten Bayraktar, şu bilgileri verdi:
“Fiyatı düşen ürünlere baktığımızda, artan hava sıcaklıkları ile birlikte olgunlaşmanın hızlanmasına bağlı olarak hasat edilen ürün miktarındaki artış başta salatalık olmak üzere domates, patlıcan, sivri biber, kabak gibi ürünlerde fiyatların düşmesine neden oldu.
Patateste, Çukurova bölgemizin yanı sıra hasadın başladığı Ödemiş’te de, ani bastıran sıcaklıkla birlikte sökümün hızlanması fiyatlarda düşüşe yol açtı. Yeşil soğanda da hasat edilen ürün miktarındaki artış fiyatlara yansıdı. Kuru soğanda Çukurova bölgesinde hasat edilen ürün miktarının azalmaya başlaması fiyat artışında etkili oldu. Kuru üzümde arzdaki daralma fiyatlarda artışa yol açtı. Irak’a yönelik ihracatta yaşanan sıkıntı yumurta fiyatlarını düşürdü.”
-Bakanlığa çağrı-
Üretici market fiyatları arasındaki makasta sorunun devam ettiğini belirten Bayraktar, “Bazı ürünlerde üretici bazında fevkalade ucuzlama var. Tarlada bu ürün ucuzlamış ama market fiyatlarına baktığımızda bunun yansımadığını görüyoruz. Burada bütün mesele bu zinciri kısaltamıyoruz. Bunun yolu da belli. Muhakkak suretle bizim örgütlenme noktasında bir mesafe almamız lazım. Türkiye’de ekonomik örgütleri güçlü hale getirmemiz lazım. Bu işin planlamasını yapmamız lazım. Buradan Tarım ve Orman Bakanlığımıza da sesleniyorum. Gelin beraber çalışalım. Türkiye’nin her ilçesinde, her yerinde teşkilatımız var ve bu teşkilatımız fevkalade güçlü. Beraber çalışalım ve bunun planlamasını birlikte yapalım. Bir taraftan üretici örgütleri devrede olacak, bir taraftan da planlamayla beraber götürmemiz lazım. Üretici örgütlerinin de bugünkü yapısıyla bu meseleye çözüm bulması mümkün değil. Onların da idari ve mali yönden daha güçlü hale gelmesi, daha fonksiyonel olması çok önemli” diye konuştu.
Üretici fiyatlarında, arz yoğunluğuna bağlı olarak bazı ürünlerde fiyat düşüşü görülse de, 2018 Nisan ayından itibaren kurlardaki ve enflasyondaki artış girdi fiyatlarını ve dolasıyla üretim maliyetlerini yükselttiğini belirten Bayraktar, “Çiftçimizi tarlada tutmak istiyorsak gübre, mazot, ilaç, tohum, sulama ücreti, elektrik, yem gibi girdi fiyatları makul düzeylere çekilmelidir. Destekler artırılmalıdır. Ziraat Bankası’nın, yüzde 16’ya çıkarılan daha sonra yüzde 14,25’e çekilen tarımsal kredi faiz oranı tekrar yüzde 11’e indirilmelidir” diye konuştu.
-“Üreticilerimiz ve odalarımız eski sisteme dönülmesini arzu ediyor”
Pamuktaki verim sınırlamasına da dikkat çeken Bayraktar, “Bildiğiniz gibi pamukta prim desteği kilogram başına 80 kuruştur. Uydu tabanlı parsel tanımlama modeline göre, çiftçimiz ürettiği pamuğun tamamı için prim desteği alıyordu.
Şimdi dekar başına 500 kilogram verim sınırlaması getirdiler. Çiftçimiz dekarda 700-800 kilogram pamuk da üretse 500 kilogram üzerinden prim desteği alacak.
Pamuktaki verim sınırlamasına, üreticilerimizin ve odalarımızın itirazı var eski sisteme dönülmesini arzu ediyorlar. Çiftçimiz daha az primle yetinmek zorunda kalacaktır. Ülkemizin pamuk açığı verdiği unutulmamalı, pamuk üretimi desteklenmeli, kimi yıllar 2 milyar dolarlara varan ithalata son verilmelidir. Bunun için de bu düzenlemenin değiştirilmesini talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.
1 Haziran’ın Dünya Süt Günü olarak kutlandığını da hatırlatan Bayraktar konuşmasında, süt üreticilerinin sorunlarına da dikkat çekti.
Bayraktar, şunları söyledi: “Ulusal Süt Konseyi’nin 1 Mayıs–31 Aralık 2019 tarihleri için açıkladığı geçerli süt fiyatı 2.00 lira. Ancak ne yazık ki üreticimizin sattığı çiğ sütten eline geçen ortalama 1.79 lira. Bu fiyatın altında süt satan üreticilerimiz de var. Çiğ sütte tavsiye fiyatı, üretimin sürdürülebilmesi için 1,5 süt/yem paritesi dikkate alınarak artırılmalıdır. Damızlık hayvanların kesime gitmesinin önlenmesi için bunu yapmak zorundayız. Üreticinin eline geçmesi gereken fiyat litrede 2 lira 60 kuruş olmalıdır. Bu sağlanmadığı takdirde, üreticinin yeterli gelir elde etmesi ve sürdürülebilirliği sağlamak mümkün olamayacaktır. 25 kuruş olan süt teşvik primi uygulaması devam etmelidir. Prim miktarı her yıl düzenli olarak artırılmalıdır. Yemde fiyatların düşürülmesi için girişimde bulunulmalı, üreticiye yem desteği verilmelidir.”
-Sorulara yanıtlar-
Bayraktar, bir basın mensubunun, üretici ve market fiyatları arasındaki farkın salatalıkta yüzde 444,36’a ulaşmasının nedenini sorması üzerine, şu cevabı verdi:
“Marketlerde de fiyatın düşmüş olduğunu görüyoruz. Üreticide yüzde 70 civarında düşmüşse marketlerde yüzde 44 civarında düşmüş. Dolayısıyla düşüş marketlere yansımamış. Elbette bunun nakliyesi var, firesi var, soğuk hava zinciri ile nakledemiyor olmamız da bir problem. Brandalarla naklediyoruz. Dolayısıyla, örnek olarak söylüyorum; Antalya’dan Ankara’ya gelene kadar üründe bir bozulma meydana geliyor. Öte yandan salatalık stoğa müsait bir mal da değil. Bir miktar kayıplar meydana geliyor. Bu nedenle bir miktar fire gayet normal ama 5 kat normal değil. 3 kata kadar tolere edilebilir. Üreticide 44 kuruşsa, markette 1 lira 50 kuruş olsun. Ama 2 lira olmaz. Bu durum spekülasyonu gösteriyor.
Orada üretici örgütü olsa ne olur? Alır, kendi nakliyesiyle alır. Hatta hallerde üretici birliklerine yer verilmesini istiyoruz. Tarladan alır frigofrig araçlarla getirir hale. Halde kendisi satışa arz eder. Ne olur bu ürün? 1 lira olur, 1 lira 25 kuruş olur, fazla olmaz. Bizim söylemeye çalıştığımız bu. Bunu başaran ülkeler böyle yapmış. Üretici örgütleri marifetiyle yapmış.
Asıl problemimiz de planlama da yapamıyoruz. Üretim planlaması yok. Bir bakıyorsunuz domates üretimi artmış bu sene. Kimse domates ekmiyor. Seneye domates para ediyor, herkes domates ekiyor. Bu sürdürülebilir bir şey değil. Planlama yapmak gerekiyor. Hayvansal ürünler de bitkisel ürünler de dahil olmak üzere bütün ürünler de meyve sebze dahil olmak üzere bir planlama yapılması gerektiğini ifade ediyoruz. Tarım Bakanlığı ile de birlikte çalışmaya hazırız. Türkiye’nin her tarafında, bütün ilçelerde örgütlerimiz var. Odalarımızda 450 Ziraat Mühendisimiz, 2 bin 700 personelimiz var. Dolayısıyla Tarım ve Orman Bakanlığı ile böyle bir çalışmaya hazırız. Planlama bu ülke için şart.”
Bayraktar, “14 günlük süre içinde Antep fıstığı ile kuru soğanın da fiyatı artmış ne düşünüyorsunuz?” şeklindeki bir soru üzerine, şöyle konuştu:
“Bir kısmı düştü, niye havalar ısındı dolayısıyla biraz erken olgunlaştı ürünler. Tarla ürünleri de devreye girdi. Şu anda sadece seralara bağlı değiliz. Dolayısıyla bu doğal. Bazılarında da stoklarda azalma meydana geldi. Stoklarda azalmaya bağlı olarak da bazı ürünlerde yükselişler meydana geliyor. Bunları da gayet doğal karşılamak gerekiyor.
Fıstıktaki artış bayramla ilişkili olabilir. Tatlıda tercih ediliyor. Bugünlerde talep artmış olabilir. Serbest piyasa ekonomisi arz talebe göre çalışıyor. Dolayısıyla talebin arttığı zaman siz yeterli üretimi piyasaya arz edemiyorsanız bu fiyat yükselmeleri her zaman olacaktır. Üretim de eskiye göre yüzde 58 azalmış. Asıl yükselme yüzde 58 üretim düşüşüyle alakalı. Üretim düşüşü periyodisiteye bağlıdır. Seneye artış olur. Dolayısıyla bu sene yüksek olan fiyatlar seneye de düşük olur. Arz talep dengesi arz lehinde bozulduğunda düşüyor.”
İlginizi Çekebilir