© Tarım Pusulası 2021

Türkiye Simental Yetiştiriciliği Paneli İzmir'de Yapıldı

Türkiye Simental Yetiştiriciliği Paneli İzmir'de Yapıldı

Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği tarafından düzenlenen Türkiye Simental Yetiştiriciliği Paneli İzmir’de Yapıldı. Panele, Vali Yardımcısı Hüseyin İçten, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Hayvancılık Genel Müdür Yardımcısı Dr. İbrahim Özcan, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Özgün, çeşitli üniversitelerden gelen öğretim üyeleri, Birlik Başkanları, Avusturya Simental Üreticileri Birliği temsilcileri, Sivil toplum kuruluşları ve hayvancılık işletme sahipleri katıldı.
Panelin açılışında konuşma yapan Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Genel Sekreteri Dr. Hüseyin Velioğlu; Dünya Simmental-Fleckvieh Federasyonu’nun 2017 yılında gerçekleştirileceği Konferansa İzmir’in ev sahipliği yapacağını hatırlatarak “Yönetimi kurulu ve üyelerin desteğiyle Dünya kongresini Türkiye’ye getirdik.” Dedi.
Islah projesinin Türkiye’nin bağımsızlık projesi olduğunu belirten Velioğlu, “Her yıl ithalat için spermaya 10-15 milyon dolar ödüyoruz. Bunun içeriye satış faturası 150 milyon doları buluyor.” Dedi.  Panelin süreç içerisinde aynı zamanda 2017 ye hazırlık anlamı taşıdığını da vurgulayan Velioğlu; ‘Simental ile ilgili çalışmalar geçmişte de yapılmıştı ama biz bugün Holsteinsiz bir Türkiye olmayacağı gibi Simental’siz de olmamalı diyoruz’ diye konuştu. 
 
Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Genel Başkanı Cemalettin Özden ise konuşmasında panelin Türkiye’de ilk kez düzenlendiğini dile getirerek ‘Genç neslin sağlıklı ve düzenli beslenmesi, Ülkelerin bilim ve teknoloji alanındaki gelişmeleriyle mümkündür. Beslenme açısından hayvansal gıdalar önemli yer tutuyor. Kalkınmada ileri gitmiş toplumlarda süt ve kırmızı etin yeri beslenmede önemlidir’ dedi ve panelin bu gelişime olan katkısının önemine değindi.
 
Toplantıda söz alan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Özgün ise böyle bir panelin düzenlenmesinden dolayı mutluluğunu ifade ederek katılımcılara ve sektöre hayırlı uğurlu olmasını diliyorum’ dedi. 
 
Konuşmasına, Türkiye tarımının son 50 yılının değerlendirmesini yaparak başlayan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Hayvancılık Genel Müdür Yardımcısı Dr. İbrahim Özcan ‘Nüfusun yüzde 70’i kırsalda yaşarken şimdi yüzde 24 ü kırsalda yaşıyor. Üretim alanlarımız genişlemedi ama üretilen ürün miktarı çok artış gösterdi’ dedi.  Özcan, ‘Türkiye’nin hedefi, kendi kendine yeten, tarımsal üretimi ihracata yönlendirebilen, ürettiğini değerlendiren fabrikalar yapan ülke olmaktır.  Şu an 186 ülkeye 1730 çeşit tarımsal ürün satıyoruz. Tarımsal ürün ihracat değerimiz 19 milyar dolara yükseldi. Bununla birlikte hem kendi insanımızı beslemek hem de ürün çeşitliliğini artırmak bakımından önemli uygulamalar yapıyoruz.’ diye konuştu. Hayvancılığın genel değerlendirmesini de yapan Özcan, Türkiye’nin 14 buçuk milyon büyükbaş hayvan varlığıyla hayvancılıkta gelişmiş bir ülke olduğunu hatırlatarak.  ‘18 milyon ton süt ve 1 milyon ton kırmızı et üretimi ile dünyada sayılı ülkeler arasındayız’ dedi.
 
Bakanlığın hayvancılık konusuna geniş bir perspektiften baktığını ifade eden Özcan,  bütün sektörleriyle beraber gelecekte de büyüyerek var olacak Türkiye hayvancılığını hedefleyen bir gelişme stratejisine sahip olunduğunu söyledi.  Bakanlığın zaman zaman sivil toplum örgütleri ile iş birliği içine girerek tarımdaki değişimi yönlendirdiğinin de altını çizen Özcan, yapılan desteklemelerin de sektöre güç kazandırdığını vurgulayarak ‘Hayvancılıkla ilgili bu gelişmelerin arkasında yatan gerçek, Bakanlığın hayvancılık sektörünü desteklemesidir. 2014 yılı içinde hayvancılığa 9.7 milyar TL tarımsal destekleme yapıldı. Bu desteklemelerin üretime ve kaliteye çok pozitif etkisi oldu.‘ diye konuştu.
Özcan konuşmasına şöyle devam etti; ‘2006 yılı, Türkiye’nin et ırkı hayvancılık yetiştiriciliğinde dönüm noktasıdır. Bugün Türkiye’nin kımızı et üretimi çok farklı bir noktadadır. Türkiye yıllardır kırmızı et üretimini sütçü ırklarının erkek materyalinden elde ediyordu. Biz ilk planda etçi saf ırklarla etçi ırkların melezlenmesi ile et ihtiyacının karşılanması gerektiğini düşündük. Bu suni tohumlama ile ve etçi boğa temini ile olmalıydı. Öyle de oldu. 2006 yılından sonra etçi ırkların melezlenmesine ve komple ırkların geliştirilmesine ihtiyaç vardı. Türkiye de bugün Simental ile ilgili özel bir panel yapılıyor olması, aslında gelişmede hangi noktaya gelindiğini de gösteriyor.’  
Özcan, 10 yıl önce Türkiye’de 50 baş ve üzeri hayvanı olan işletme sayısı 4300 iken, bu rakam bugün 32500’dür dedi.  İşletmelerin büyüdükçe verimliliğin de artacağını vurgulayan Özcan, gelişim aşamasında birliklere büyük roller düştüğünü söyleyerek ‘Bakanlık olarak biz her zaman birliklerin yanındayız.  Gerek ulusal gerekse uluslararası bu ve benzeri etkinliklere Bakanlık tam destek verdiğini bilmelisiniz. ‘ dedi.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER