Sütte kriz uyarısı
TarımSüt tüketiminde Avrupa'nın en gerisinde olan Türkiye'de süt üretimi artarken, talep azlığı sıkıntı yaratıyor
SÜT tüketiminde Avrupa'nın en gerisinde olan Türkiye'de süt üretimi artarken, talep azlığı sıkıntı yaratıyor; bu da ineklerin kesime gönderilmesi sonucunu doğuruyor. Üreticinin örgütlü olduğu Tire Süt Kooperatifi'nin Başkanı Mahmut Eskiyörük de 1 lira 15 kuruş olan süt taban fiyatının 5 kuruş düşürülmesini istedi. Eskiyörük, fiyat düşmezse kriz çıkacağını öne sürerek, "Bugün yapılacak 5 kuruş düşme bizi üzer ama böyle giderse Ekim ayında 20 kuruş düşme olacak. İşte o bizi yıkar" dedi.
Piyasada fazla süt olması nedeniyle sanayici süt fiyatının düşürülmesini isterken, üretici artan yem fiyatları ve süt talebindeki azalma nedeniyle 1 lira 15 kuruş olan taban fiyatın arttırılmasını savunuyor. Kazanamayan süt üreticisi, şu anda yüksek olan et fiyatlarından yararlanmak için hayvanlarını kesime gönderiyor. Üreticinin sağımdan şişelemeye kadar örgütlenerek tarımsal kalkınma modeli ortaya koyduğu Tire Süt Kooperatifi'nin Başkanı Mahmut Eskiyörük de sütün fiyatının düşürülmesini istedi. Eskiyörük, bu açıklamasıyla sanayicinin yanında yer aldığı algısının oluşmaması gerektiğini vurgulayarak, gerekçelerini şöyle anlattı:
"Ulusal Süt Konseyi süt fiyatını 1 lira 15 kuruş olarak belirledi. İhracat yapan sanayici sütü bu fiyattan alıyor, ancak serbest piyasa koşullarında tüccar sütü 1 liradan alıyor. Konseyden taban fiyatı 1 lira 10 kuruşa çekmesini istiyoruz ki sanayici de o fiyattan alsın. Bugün yapılacak 5 kuruş düşme bizi üzer ama böyle giderse Ekim ayında 20 kuruş düşme olacak. İşte o bizi yıkar. Fiyat düşüşü ile eldeki stoklar eritilmeli, süte talep oluşturulmalı, ihracat teşvik edilmeli. Türkiye'deki süt fiyatı dünyanın çok üzerinde. Destek primi, sütünü örgütleyerek pazarlayanlara verilip, hem kayıtdışılık hem de gıda güvenliği sağlanmalı. Haksız rekabet ortadan kalkmalı. Eğer süt fiyatı düşmezse 2009 yılında yaşadığımız kriz yaşanacaktır. O krizin bedelini 3 milyar dolarla ödedik. Şu an sütün en kıymetli olduğu Temmuz ayındayız. Ancak ilk kez süte talep yok. Böyle giderse Ekim ayında süt veren inekler yine kesilmek zorunda kalacak. Türkiye hayvancılıkta dışa bağımlı hale gelecek. Türkiye üzerinde oyun oynanıyor. İthalat lobisi yine et fiyatlarındaki artışla ithalata kazandırmaya yönelik politikaya başladı. Birileri fiyatları yükseltip Kurban Bayramı öncesi ithalatla cebini doldurmak istiyor. Bunun bedelini yine üretici ödüyor."
"BENİ AFRİKALILAR BİLE ANLADI AMA ÜLKEYİ YÖNETENLER ANLAMADI"
Tire Süt Kooperatifi Başkanı Mahmut Eskiyörük, şirket değil aile tarımcılığının, tekelleşmenin değil kooperatifleşmenin desteklenmesi gerektiğini belirterek, ülke yöneticilerine sitem etti. Eskiyörük, TBMM'de hiç çiftçinin bulunmamasının bu ülkenin ayıbı olduğunu şu sözlerle ifade etti:
"Acilen bir eylem planı ile üreticiyi korumaya yönelik tedbirler alınmalı. Tarımla ilgisi olmayanlara hayvancılık için teşvikler verildi. Bunlar devreye girmemeliydi. Tarım el değiştirmemeli. Yol haritamız tekelleşme değil kooperatifleşme olmalı. Şirket değil aile tarımcılığını desteklenmeli. Dünya beni anladı, Afrikalılar bile anladı ama Türkiye'yi yönetenler anlamadı. Geçen hafta Afrika ülkelerinden 90 tarım temsilcisi kooperatife geldi, Avrupa Birliği modelimizi anlamak için beni davet etti. Dünyada kooperatifleşme, aile işletmeciliği ön plana çıkarken tek kalkınma şansı tarım ve hayvancılık olan Türkiye'nin bunu anlayamaması çok yazık. İneğin kaç memesi olduğunu bilmeyenler süt fiyatını belirliyor. Hala ithalat yapması, Türkiye'nin ayıbıdır. Biz dışa bağımlı değil ihracat yapabilen bir ülkeyiz. Ancak bir politika belirleyemedik. Politika belirleyecek TBMM'de hiç çiftçinin olmaması da bizim ayıbımız."
İlginizi Çekebilir