Selışık: Nobel Barış Ödülü, barış ve gıdanın yan yana durduğunu gösteriyor
TarımDünya Gıda Günü ve FAO’nun 75. kuruluş yıldönümü nedeniyle, Medyascope TV’nin özel yayınında Alp Akiş’in sunduğu programa konuk olan FAO Türkiye Temsilci Yardımcısı Dr. Ayşegül Selışık, COVID-19’la birlikte gıda ve tarımın hayatımızın merkezine yerleştiğinin altını çizdi. Selışık, pandemi sürecinde sınırların kapanması ve ticaretin yavaşlaması nedeniyle tedarik zincirlerinde kesintiler olduğunu ve gıda kayıplarının ortaya çıktığını ifade ederek, FAO’nun COVID-19’un etkileriyle mücadele etmek için yürürlüğe koyduğu uygulamalara değindi.
Gıda ve tarım bakımından Asya ve Sahra Altı Afrika ülkelerinin diğer bölgelere kıyasla pandemiden kötü etkilendiklerini söyleyen Selışık, COVID-19’un Türkiye’de gıda ve tarım sektörüne yaptığı etkileri anlamak için, FAO, UNDP ve IFAD’la birlikte yaptıkları ve yakında yayınlanacak araştırma hakkında bilgi verdi. Tarımda dijitalleşmenin önemine de değinen Selışık, dünyada gıdayı üreten insanların %80’ini küçük aile çiftçilerinin oluşturduğunu hatırlatarak, tarımdaki yenilikleri küçük aile çiftçileriyle buluşturmanın gerekliliğini belirtti.
Dünyada Gıda Güvenliği ve Beslenme Durumu 2020 (SOFI 2020) raporunun bulgularından hareketle, COVID-19’un dünyadaki aç insan sayısındaki mevcut artışı olumsuz etkilediğini ve yetişkinlerde obezite, çocuklarda ise yetersiz beslenmenin küresel ölçekte önemli sorunlar olduğunu ifade eden Selışık, krizlerin ve salgınların bize tarım sektörünü daha planlı bir yapıya kavuşturmamız gerektiğini gösterdiğini söyledi.
Dünyada insanlara yetecek kadar gıda üretilmesine rağmen açlığın büyük bir sorun olmasının bir çelişki olup olmadığı sorusunu yanıtlayan Selışık, dünya nüfusunun arttığını, mevcut üretim tekniklerinde değişikliğe giderek ve yeni teknolojileri entegre ederek gıda sistemlerini sürdürülebilir kılmak üzerine düşünmemiz gerektiğini söyledi. Beklenmeyen doğal afetler, iklim değişikliği, ekonomik krizler, çatışmalar, savaşlar ve göçlerin gıda sistemlerine olumsuz etkilerini anımsatan Selışık, aç insanların iklim krizleri ve çatışmaların yaşandığı ülkelerde yoğunlaştıklarını da sözlerine ekledi.
Dünya Gıda Günü bağlamında, FAO’nun temel amaçlarına değinen Selışık, Türkiye’deki FAO Ofisi’nin faaliyetlerini de izleyicilerle paylaşarak, FAO – Türkiye Ortaklık Programı’nı Tarım ve Orman Bakanlığı’yla işbirliği içinde yürüttüklerini anlattı. Selışık, FAO’nun hükümetlerle işbirliği içinde ülkelerin ihtiyaçlarına göre projeler geliştirdiğini; özel sektör, sivil toplum, üniversitelerle de birlikte çalışmalar yaptıklarını söyledi. 2020 yılının FAO’un 75. kuruluş yıldönümü olması nedeniyle özel bir yıl olduğunu belirten Selışık, Dünya Gıda Günü’nün “Büyütelim, Besleyelim, Hep Birlikte Sürdürelim. Eylemlerimiz Geleceğimizdir.” temasıyla kutlandığını da izleyicilerle paylaştı.
2020 Nobel Barış Ödülü’nü alan Birleşmiş Miletler Dünya Gıda Programı’nın (WFP) tarihini de kısaca özetleyen Selışık, çatışma bölgelerindeki akut gıda güvensizliğine odaklanan WFP ile FAO’nun aynı vizyonu paylaşan kardeş kuruluşlar olduğunu hatırlatarak, bu iki kuruluşun ortak faaliyetlerine değindi. Selışık son olarak, 2020 Nobel Barış Ödülü’nün, barış ve gıdanın yan yana durduğunu gösterdiğini söyleyerek, gıda güvenliği teminini desteklemenin dünyada barışı desteklemek olduğunu ifade etti.
İlginizi Çekebilir