Selışık: Mevcut eğilimler devam ederse 2030’da sıfır açlık hedefine ulaşmak zor
GıdaGıda ve tarımdaki olumsuz eğilimleri tersine çevirmek için acil olarak harekete geçilmesi gerektiğini belirten Selışık, uygulanan politikaların devlet düzeyinde yeniden ele alınmasını, gıda kaybı ve israfının azaltılmasını ve dijital tarımı etkili önlemler arasında saydı.
Sağlıklı yaşam için sürdürülebilir beslenme ve gıdada yenilik temasıyla düzenlenen Start-in-Bodrum etkinliği, geçtiğimiz haftasonu online olarak düzenlendi. FAO temsilcilerini, gıda sektörünün önemli isimlerini ve gıda girişimcilerini bir araya getiren etkinlikte, sürdürülebilir gıda tedarik zinciri, gıda israfının azaltılması, dijital tarım ve hassas tarım gibi çeşitli konular ele alındı.
Açılış konuşmasını yapan FAO Türkiye Temsilci Yardımcısı Ayşegül Selışık, Dünyada Gıda Güvenliği ve Beslenmenin Durumu-2020 (SOFI 2020) raporundan çarpıcı istatistikler sunarak, COVID-19’un tarımın insanlık için en önemli sektör olduğunu hatırlattığını belirtti. Dünya Gıda Günü ve FAO’nun 75. kuruluş yıldönümü bağlamında açlıkla mücadelenin altını çizen Selışık, dünyada açlık ve gıda güvensizliğinin arttığını ifade ederek mevcut eğilimlerin devamı halinde 2030 yılında sıfır açlık hedefine ulaşmanın olası olmadığını vurguladı.
Mevcut beslenme biçimlerinin sağlık ve çevreye zarar verdiğini belirten Selışık, konuşmasının COVID-19’un gıda ve tarım üzerindeki etkilerine değindiği bölümünde, salgının mevsimlik işçiler ve küçük çiftçiler gibi kırılgan grupların durumunu kötüleştirdiğinin altını çizdi.
Gıda ve tarımdaki olumsuz eğilimleri tersine çevirmek için acil olarak harekete geçilmesi gerektiğini belirten Selışık, uygulanan politikaların devlet düzeyinde yeniden ele alınmasını, gıda kaybı ve israfının azaltılmasını ve dijital tarımı etkili önlemler arasında saydı.
Gıda ve tarımın geleceği konusunda ilgi çekici sunumlarla devam eden etkinlikte, Unilever Türkiye Dondurma Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Toloy Tanrıdağlı gıda sektörünün karşılaştığı zorluklara değindi. Pacha Cipsleri’nin kurucusu Aslı Zuluğ başarı hikayesini izleyicilerle paylaştı.
Semi Hakim, Musafa Çakır, İlke Erdoğan McAliley’in panelist oldukları oturumda, su teknolojilerinin geleceği masaya yatırıldı. Türkiye’deki su ekosistemi paydaşlarının yer aldığı detaylı bir haritanın da paylaşıldığı panelde, Çakır, su teknolojileri alanındaki patent başvurularının son yıllarda arttığını belirtti.
Tekfen Tarım’dan Emrah İnce, dijital tarım, hassas tarım gibi tarım sektöründeki yeni eğilimleri paylaştığı bir sunum yaptı. Akıllı tarım pazarlarının her geçen yıl değer kazandığını ifade Eden İnce, tarım sektöründe küçük çiftçiler ile büyük şirketler arasındaki ilişkinin önemini vurguladı.
Etkinlikteki en ilgi çekici konuşmalardan birisini yapan Ali Rıza Ersoy, kimyasal gübreleme gibi modern tarım tekniklerini reddederek ve drone, sensör, bulut sistemleri gibi dijital olanakları kullanarak çiftliğinde verimi nasıl artırdığını izleyicilerle paylaştı. Ersoy, dijital teknolojilerin tarımda karar verme süreçlerini nasıl etkilediğine değinerek, çok basit teknolojilerle tarımda verimi artırmanın mümkün olduğunu, bunun da köyleri zenginleştirerek, şehirden köye geri dönüşleri teşvik edebileceğini söyledi.
Etkinlikte sunum yapan diğer konuşmacılar, ürünleri artırmak için büyük veri (big data) kullanımına ve fonksiyonel gıdaların insan sağlığı için yararlarına odaklandılar. Etkinliğin ikinci gününde Türk kahvesi ve bağcılık gibi konular ele alınırken, ilk gün sunulan girişim projeleri (start-up), jüri tarafından değerlendirdi ve sonuçlar izleyicilerle paylaşıldı.
İlginizi Çekebilir