MHP'li Karakaya: Tarım milli güvenlik sektörüdür
SiyasetMHP Genel Başkan Yardımcısı Adana Milletvekili Prof. Dr. Mevlüt Karakaya, TBMM kürsüsünde Türk tarımı Türk çiftçisiyle ilgili çarpıcı tespitler paylaştı.
Karakaya “Gelin bu konuda iktidar muhalefet demeyelim doğrularda buluşalım. Türk tarımının ve çiftçinin sorunlarına birlikte çare olalım.” dedi
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Adana Milletvekili Prof. Dr. Mevlüt Karakaya, “İktidar muhalefet demeyelim, doğrularda buluşalım. Türk tarımının ve çiftçinin sorunlarına birlikte çare olalım.” çağrısı yaptı.
KARAKAYA, MESAJLARIYLA TAKDİR TOPLADI
TBMM’de görüşülmekte olan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın 2018 Bütçesi üzerinde MHP Grubu adına söz alan Mevlüt Karakaya, Türk tarımının içinde bulunduğu durumu ve yapılması gerekenleri anlattı. Türk tarımının mutlak surette atılım yapması konusunu sık sık gündeme getiren Karakaya, TBMM Genel Kurulunda yine önemli mesajlarıyla dikkat çekti, takdir topladı.
SORUN, ANLAYIŞ SORUNU
Uzun süre kürsüde kalan Karakaya, satır başlarıyla şu önemli tespitleri paylaştı:
“Aslında tarımın sorunu Bakanlık bütçesinin veya desteklerin biraz daha artırılmasıyla çözülecek türden değil. Tarımla ilgili bir ‘ZİHNİYET-ANLAYIŞ SORUNU’ olduğunu düşünüyorum. Tarıma ve çiftçiye ŞAŞI bir BAKIŞ olduğu aşikar. Öncelikle bunu düzeltmeliyiz. Bu da çok kolay değil. Elbette bizler uyuyanlara sesleneceğiz; uyuyor numarası yapanları uyandıramayacağımızı biliyoruz.”
TARIM, MİLLİ GÜVENLİK SEKTÖRÜDÜR
“Tarım, tüm ekonomik sektörlere katkı sunan temel bir sektördür. Bunun yanında; sosyal sektördür; çevre sektörüdür; hatta milli güvenlik sektörüdür. Ölçek ekonomisi ölçütü üzerinden öğretilmiş şartlanmışlık; geçimlik tarım, rençberlik ve küçük aile işletmeciliğini yok etmiştir. Tarımsal nüfusun oransal olarak makul düzeylere indirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Ancak bu; tarım sektöründen ‘İTİP ÇIKARMA’ şeklinde değil; diğer sektörlerin ‘ÇEKİP ALMASI’ biçiminde olmalıdır.”
1 MİLYON AİLE TARIMI TERK ETTİ
“Son 14 yılda yaklaşık 1 milyon aile işletmesi tarımı terk etmiştir. Köylerde genç kalmamıştır. Çiftçiliğin geleceği risk ve tehdit altındadır. Son 10 yılda ekim ve dikim alanları 2 milyon 200 bin hektar azalmıştır. Köylerde yaşlı ve ihtiyarlardan başka kimse kalmamıştır. Mülteci çobanlar olmasa mera hayvancılığının ruhuna ‘Fatiha’ diyeceğiz. Köylü çocukların bir kısmı bugün büyükşehirlerin varoşlarında belediyelerden gelecek gıda ve yardım kamyonlarını gözlüyorlar.”
KOBİ NE İSE TARIM DA ODUR
“KOBİ’ler genel ekonomide ne ise aile işletmeleri de TARIMDA odur. 1994 ve 2001 genel ekonomik krizlerin atlatılmasında bu işletmelerin çok ciddi katkıları olduğunu herkes bilir. Bugün de milyonlarca asgari ücretlinin arkasında köy ve kırsal desteği olmasa bu ücretlerle geçim yapmak mümkün olabilir mi?”
ÇİFTÇİYE DESTEK, BAĞIŞ DEĞİLDİR
“Çiftçiye verilen destek, bütçe sunuş kitapçığında yazıldığı gibi, bir hibe-bağış değildir. Çiftçi bundan çok rahatsız. Çiftçi ‘Biz tarımsal amaçlı 3.5-4. milyar litre mazot tüketirken peşin peşin ÖTV ve KDV ödüyoruz. Bizim ödediklerimiz kadar bize destek veriliyor. Aynı sistem yatçılara da uygulansın, Yatçılar da mazota KDV ve ÖTV ödesin.”
TARIM ÜZERİNDE SİYASET YAPILMAMALI
“Tarım; önemli, özellikli ve ayrıcalıklı bir sektör. Gıda güvenliği, gıda güvencesi ve ekolojik denge boyutlarıyla bizlerin ve gelecek nesillerimizin yaşam teminatıdır. Bu nedenle üzerinden siyaset yapılmamalıdır. Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına tarım dostu vicdanlara sesleniyorum. Gelin bu konuda iktidar muhalefet demeyelim doğrularda buluşalım. Türk tarımının ve çiftçinin sorunlarına birlikte çare olalım.”
İlginizi Çekebilir