KOOPERATİFÇİLİĞİ DESTEKLİYORUZ
Siyaset0
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Fırat Anlı, belediye olarak kooperatifçiliği destekleme noktasında kararlı olduklarını, bu noktada her türlü desteği sunacaklarını söyledi. Anlı, ”Bütçemizden de buna uygun finans desteği, her türlü fon desteği sunmayı da planlıyoruz. Kurduğumuz Yerel Ekonomiyi Güçlendirme Daire Başkanlığımızın en önemli çalışma alanı, yerel ekonomideki buna benzer bütün çalışmalarda yer almak ve öncelikle kooperatifçiliğin örnek uygulamalarının Diyarbakır’da sağlanmasını desteklemektir.” dedi.
Diyarbakır Sanayi ve Ticaret Odası’nın AB Türkiye Delegasyonu’nun desteğiyle düzenlediği “AB-Türkiye: Tarım Konferansı” Hilton Otel'de yapıldı. Toplantıya, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Fırat Anlı’nın yanı sıra Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Tarım ve Kırsal Kalkınma Sektör Yöneticisi Pierre-Yves Bellot, Vali yardımcısı Taner Bircan, ilçe belediye eş başkanları, sivil toplum kuruluşları başkanları, Ticaret Borsası temsilcileri ve akademisyenler katıldı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Sayar kooperatif modelleri üzerine kentte yapılan tartışmaların geliştirilmesi ve planlanan model çalışmalarına katkı sunulması amacıyla böylesi bir konferansı düzenlediklerini söyledi. Tarım ve hayvancılığın durumu hakkında bilgi veren Sayar, 1990’lı yıllarda oluşan zorunlu göç nedeniyle bazı köylerde üretim durduğunu anlattı. Sayar şöyle devam etti: "Tarım faaliyetiyle geçimini sağlayan ve kendine yeten nüfusun kent merkezine göç etmesiyle tüm ülkede işsizlik artmıştır. Adaptasyon sorunu sebebiyle büyük sosyo-ekonomik sorunlar yaşanmış ve halen yaşanmaktadır. Katma değer açısından 26 bölge içerisinde, Diyarbakır’ın 24. sırada. GAP Projesi kapsamında sulama projelerinin gerçekleşme oranının ise yüzde 15 civarındadır. Odamız kayıtlarına göre, 2014 yılında 477 adet kooperatifin kaydın silinmiş olup, odamıza kayıtlı 279 adet kooperatif bulunmaktadır. Bu veriler mevcut kooperatif çalışmalarının yerelin ihtiyacı ve katılımına dayalı olmadığını göstermektedir."
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Fırat Anlı ise şehrin önemli problem alanlarından birini tartışmak ve deneyim paylaşımında bulunmak amacıyla düzenlenen toplantının önemine değinerek, iki gün boyunca yapılacak sunumların, belediyenin kente dönük planladığı birçok projesinin hazırlanmasında faydalı olacağını belirtti. Ekonomik kalkınmanın, refahın, toplumsal huzurun, mutluluğun, istihdamın, bölgesel gelişmişliğin sağlanması ve bölgeler arasındaki gelişmişlik farkının kaldırılması için yoğun bir çaba içerisinde olduklarını kaydeden Anlı, "Bu çabamızdan da yavaş yavaş sonuç aldığımızı düşünüyoruz. İçinde bulunduğumuz coğrafyaya baktığımız zaman yanı başımızda Irak gibi, Suriye gibi, Ortadoğu’nun son derece gizli merkezlerinin yanında Diyarbakır ve bölgemiz adeta bir huzur limanıdır. Adeta bir istikrar adasıdır. O açıdan bunun kıymetini bilerek, bunun daha da ileride kalıcı bir barışa dönüşmesi noktasında çabalarımızı artırarak, bundan istifade etmeyi hedef görürüz." ifadelerini kullandı.
‘KOOPERATİFÇİLİĞİ DESTEKLEME NOKTASINDA KARARLIYIZ’
Diyarbakır’daki kooperatifçilik algısının iyi olmadığını ve daha çok yapı kooperatifçiliğinin yaygın olduğunu söyleyen Anlı, "Ama her geçen gün farklı kooperatifçiliğin gelişiyor olması, bu konudaki mevzuattaki değişikliklerle birlikte önümüzde büyük bir potansiyelin yattığını gösteriyor. Buğdayın ilk üretildiği, hayvanın ilk evcilleştirildiği, ilk yerleşim yerinin kurulduğu medeniyetin beşiği bu coğrafyanın hızla gelişmesi ve bu konuda aradaki mesafeyi kat etmesi gerekiyor. Belediye olarak kooperatifçiliği destekleme noktasından son derece kararlıyız." şeklinde konuştu.
1990’lı yıllarda uygulanan zorunlu göç politikalarına değinen Anlı, şunları söyledi: "Bildiğiniz gibi Diyarbakır’daki tarımsal arazilerin neredeyse yüzde 50’si birinci sınıf tarım arazisi niteliğindedir. Ama buradan elde ettiğimiz ürün, elde ettiğimiz hasılat maalesef olması gerekenden uzaktır. Bunu hızla gidermek gerekiyor. 1990’lı yıllarda uygulanan yayla yasağı, köy boşaltmalar gibi yoğun göçün etkisiyle kentlerimiz birer işsiz deposu haline gelmiştir. Ve çözüm tekrardan köye dönüşlerin, tekrardan tarımla, hayvancılıkla ve üretimle buluşmanın sağlanmasıdır."
Konuşmaların ardından konferansın oturumlarına başlandı. İki gün sürecek olan konferans, 4 oturum halinde gerçekleştirilecek. “Kooperatifleşmede İtalya ve Almanya Örnekleri” başlığı altında sunumlar yapılarak, kooperatifçiliğin yerel kalkınmadaki rolü, örgütlenme biçimi ve öne çıkan örnekleri irdelenecek. Konferansta ayrıca "Türkiye’deki Kooperatifleşme ve Yerel Kalkınmada Kolektif Çözümler" ele alınarak, Türkiye aile işletmeciliği, üreticinin örgütlenmesinin önemi, önündeki engeller ve çözüm önerileri tartışılacak.
İlginizi Çekebilir