Konya'dan Dünya Pazarına Açılan Kapı: Alabalık Kuluçka Sistemlerinde Devrim!

Toprağın Hekimleri programının yapımcısı ve sunucusu Harun Göksel, Konya'daki tarımsal ve hayvansal üretimdeki güçlü konumun yanı sıra, tarıma dayalı sanayinin gelişimine dikkat çekerek FET Alabalık Kuluçka Sistemleri'nin kurucusu ve Genel Müdürü Şener Serin ile özel bir röportaj gerçekleştirdi.

Şener Serin, FET Kuluçka Sistemleri'nin Türkiye'de bir ilki gerçekleştirerek 1992-1994 yılları arasında test sürecini tamamladığını ve o günden bugüne imalat yaptıklarını belirtti. Serin, bu kuluçka sistemini kendisinin icat ettiğini ve balıkçılıkta ilk adımı atan firma olduklarını vurguladı. Balıkların yumurtadan larvaya dönüşüm sürecinin bu kuluçka sistemlerinde başladığını ifade eden Serin, "Bir üretici işletmenin olması, bir ürünün ilk doğumu burada gerçekleşiyor," dedi.

Sistemin işleyişini detaylandıran Şener Serin, kuluçka kaselerinin her birinin 10.000 adet yumurta aldığını ve üreticilerin gözlenmiş yumurta alarak veya sıfırdan üretim yaparak sisteme başladığını anlattı. Sıfırdan üretimde dişi balık yumurtası ve erkek balık spermi sağımı yapıldıktan sonra döllenme işleminin gerçekleştiğini ve temizlendikten sonra sisteme konulduğunu dile getirdi. Yumurtaların su sıcaklığına bağlı olarak 320 derece/gün hesabı üzerinden ortalama 32-33 günde larvaya dönüştüğünü ve 10 derecelik su sıcaklığının ideal olduğunu ekledi. Gözlenmiş yumurta için bu sürenin 5 ila 10 gün arasında değiştiğini belirtti.

Şener Serin, yumurta larvaya dönüştükten sonra kullanılan, yine kendi icadı olan özel bir sistemi de tanıttı. Bu sistemde, larvaya dönüşen balıkların alt kısımdaki aralıklardan düşerek ayrıldığını, bozulmuş yumurtaların ise üstte kaldığını ve böylece ayrıştırma işleminin kolaylıkla yapıldığını söyledi. Yavru larvların yüzmeye başladığı ilk bir hafta boyunca bu sistemde kaldığını ve her bir kuluçka ünitesinin 10.000 balık kapasiteli olduğunu belirtti. Gözlenmiş yumurtada %99, sıfır sağımda ise sağlıklı anaçtan yapılan sağımda %95'in üzerinde verim elde ettiklerinin altını çizdi.

Röportajda, bir dolabın 200.000 kapasiteli olduğu ve her birinin 10 katlı olduğu bilgisi verildi. Serin, "Bir balık tek bir yumurtladığında, bir insanın 13 yıllık balık ihtiyacını karşılıyor," diyerek bir yumurtanın dahi ne kadar değerli olduğunu vurguladı.

Şener Serin, 30 yılı aşkın süredir kuluçka sistemi üretimi yaptıklarını ve yılların tecrübesiyle hareket ettiklerini belirtti. Üretim sürecinde yumurtanın bir yılda oluşan bir sistem olduğunu ve bu bir yılın çok iyi verimle değerlendirilmesinin amaçları olduğunu ifade etti. Başlangıçta %80-85'lerde olan verimlilik oranlarını, şu anda %99'a kadar çıkarmayı başardıklarını gururla dile getirdi. Ürünlerinin dayanıklılığına da değinen Serin, 30 yıldır ürettikleri ilk ürünlerin dahi hala işletmelerde kullanıldığını ve bunun milli servet açısından gurur verici olduğunu ancak kendi ekonomileri açısından bir sorun teşkil ettiğini esprili bir dille ifade etti.

Son olarak Şener Serin, Türkiye'nin balıkçılıkta yetiştiricilik ve ihracatta Avrupa düzeyinde ilk sıralarda yer aldığını belirtti. Kendi firmalarının 30'un üzerinde ülkeye ihracat yaptığını ve bu konuda ülkeye küçük bir katkı sağladıkları için gurur duyduğunu ifade etti. Türkiye'deki işletmelerin %90'ının ürünlerini kullandığını da ekledi. Balık tüketimi konusunda da halka çağrı yaparak, balık yeme kültürünün artırılmasını ve haftada iki gün balık tüketilmesini tavsiye etti. Harun Göksel de Konya'nın tarım ve hayvancılıktaki sanayi gelişiminin bu tür üretim planlamalarında önemli bir yer tuttuğunu ve sanayinin mutlaka ileri bir noktaya gelmesi gerektiğini vurgulayarak röportajı sonlandırdı.