Kahraman: 'Kapım Üreticiye Hep Açık'

Uşak Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Erkan Kahraman, ''Uşak'ta göreve başladığı günden itibaren üreticilerimizi bilgilendirmek amacı ile merkez köylerin tamamını ilçelerimizdeki köylerin ise önemli bir kısmını olmak üzere yaklaşık 160 civarında köyümüzde düzenlenen toplantılar ile çiftçilerimizi bilgilendirmeye çalıştıklarını ve sorunlarını dinlediği belirtti. İl müdürlüğümüzde açık kapı politikasının uygulandığını, hiç kimsenin beklemediğini, doğrudan herkesin rahatlıkla gelip, görüşebileceğini, makam odasının kapısının fiili olarak açık olduğunu, üreticilerimize ulaşarak ürün kalitesini ve pazar değerini artırmak  için çalışmak, daha çok çalışmak zorunda olduğumuzu belirterek, üreticilerimizin daha iyisini üretmek için mücadele etmeleri istendi. Üreticilerimizin sorunlarını dinlemek ve çözüm üretmek amacı ile köy ziyaretlerimize devam edeceğiz'' dedi.

Üreticilerin daha zahmetsiz hizmete ulaşabilmeleri için eski garaj içerisinde hizmet veren irtibat noktası oluşturduk. Bu irtibat noktasında çiftçi kayıt sistemi belgesi (ÇKS), Hayvancılık işletmesi pasaportu, hayvan kayıt ve güncelleme işlemleri, suni tohumlama makbuz temini ve tarla faresi mücadelesi için kullanılan zehirli yem tedariki gibi iş ve işlemleri yapabilecekleri ifade etti

Verim ve Kalite İçin Sertifikalı Tohum

Her gün daha iyisini yapmak için çaba harcamasını gerektiği vurgulayan İl Müdürü Erkan KAHRAMAN  kaliteli ürün alabilmek için Tarımsal ürünlerde verimi ve kaliteyi artırmak için en önemli faktörlerden biri sertifikalı tohum kullanımıdır. Uzun yıllar tarla ve laboratuvar çalışmaları sonucunda elde edilen sertifikalı tohumluğun çiftçilerinin kendi yerel ürünlerinden elde ettikleri tohumluğa göre %'e yakın daha fazla verimli olduğu protein ve karbonhidrat oranlarının yüksek olduğu 1000 dane ağılığının fazla olduğu belirtildi.  Sertifikalı tohumların çimlenme ve kardeşlenme gücünün daha fazla olduğu için kullanılan tohumluk miktarın azaldığı ilaçlamanın ve gübrelemenin daha etkin yapılabildiği, hasata aynı zamanda geldiği vurgulandı.   Ayrıca Bakanlığımızca sertifikalı tohum kullanıldığında buğday ve arpada dekara 8,5 TL destekleme ödemesi yapıldığı belirtildi. Sertifikalı tohum kullanmanın;  yapılan desteklemeler, satılan ürün fiyatı, selektör ve tohum ilaçlama masrafları göz önüne alındığında çiftçimiz için daha ekonomik olacağı ve sertifikalı tohum kullanmakla verimin artacağı söylendi. İlimizin yağış rejimi sebebi ile ekimlerin kasım ayında başlaması ve makarnalık çeşitler yerine haziran yağışlarından zarar görmeyen ekmeklik çeşitlerin yetiştirilmesinin daha uygun olacağı  öngörülmektedir.   

Bölgede üretimi azalmakta olan nohut bitkisinin yeniden yaygınlaştırılması için antraknoza Dayanıklı Azkan, Yaşa 05 Sarı98, Hisar08 çeşidlerinin ekilmesi tavsiye edildi. Azkan çeşidinin kış şartlarına dayanıklı olması neden ile Aralık ayı itibaren ekilebileceği diğer çeşitlerinde en geç mart sonuna ekilmesi gerektiği, ekim işlemi sırasında dekara 5 kg üre veya kompeze gübre uygulamasının dallanmayı ve çiçeklenmeyi artıracağından verimi  artırmaktadır. Ekimden hemen sonra yabancı ot mücadelesi için  ilaç uygulamasının toprak yüzeyine yapılması  tavsiye edildi.

Toprak Tahlili Yaptır Az Gübre Kullan

İlde üreticilerin gereğinden fazla gübreleme yaptığı belirtildi ve üreticilerin toprak tahlili yaptırarak gübrelemeyi analiz sonuçlarına göre yapması gerektiği söylendi. Fazla gübreleme fazla ürün değildir, toprak kirliliğine, su kirliliğine sebep vermesi nedeni ile insan sağlığını da tehdit etmektedir denildi. İlimizde 50 dekar ve yukarısı parsel büyüklüğüne sahip 1800 adet arazi olduğu ve müdürlüğümüzde bu arazilere ait 1300-1500 adet toprak tahlili yapılmaktadır.  Üreticilerimizin analiz yaptıramamaları durumunda bu analiz sonuçlarının ortamaları  olan kurak arazi şartlarında hububat için ekim esnasında olarak taban gübresinin(DAP)  16-20 kg/dekar, üst gübrelemenin şubat aylarında 10 kg/dekar üre veya amonyum nitrat, başaklanma öncesinde yani nisan ayı başında  da 10 kg/dekar amonyum nitrat olacak şekilde 2 defada verilmesi gerektiği belirtildi. Ayrıca başaklanma öncesinde verilecek gübrede yağış durumu göz önünde bulundurularak gerekirse gübrenin sıvı halde yaprak gübresi olarak da verilebileceği anlatıldı.  Bitki besin iz elementi olan çinko eksikliğinden dolayı bitkilerin gübrelemeden etkin faydalanmadığı bu yüzden de kardeşlenme zamanı en geç yabancı otla mücadele zamanında dekara 50 gr çinko sülfatın  ilaç tankında eritilerek sıvı olarak verilmesi gerektiği söylendi.

Pancar yetiştiriciliğinde en önemli faktörün sulama olduğunu haziran ve eylül ayında 2 defa, temmuz, ağustos'da 4'er defa sulanması gerektiğini, Sulamaya tarla kapasitesi yarıya düştüğünde bitki strese girmeden başlanmalıdır ve sulama tarla kapasitesi kadar yani topraktaki gözeneklerin su ile dolduğu zamana kadar yapılmalıdır. Üreticilerimize il müdürlüğümüzde toprak analizi yaptırarak tarla kapasitesi  analizlerini yaptırabileceği ve buna göre sulama planlaması yapabilecekleri anlatıldı, aşırı sulamanın toprakta tuzluluk oranını artırmasından dolayı çoraklaşmaya sebep olduğu söylendi. Üreticilerin polar oranlarının düşük olmasından yakınmaları üzerine Polar oranlarını etkileyen faktörler anlatıldı eğer istenirse şeker fabrikasına gezi düzenlenebileceği ve polar ölçme yöntemleri hakkında bilgilendirebilecekleri belirtildi.

İlde buğday ve arpa tarımına nohut ve  aspirinde münavebe bitkisi olarak girmesi gerektiği vurgulandı. Aspirin ilde kuru şartlarda 180-190kg/da verim verdiğini ve üreticilerin ekim nöbetinde mutlaka aspire yer vermesi gerektiği vurgulandı. Domuz zararının olduğu ekilişlerin etrafına çit bitkisi olarak ta aspir ekilebileceği, domuzun  aspirin dikenli yapısından dolayı zarar veremediği, aspirin kilosunun 80 ila 90 kuruşa alıcı bulduğunu, dekara 7,9 TL mazot, 8,25 TL gübre desteği ve fark ödemesinde 45 kuruş/kg destekleme alacaklarını belirtti. Ayrıca iyi tarım uygulamaları sertifikası almaları halinde ilave olarak çiftçilerimizin dekara 100 lira  destek alacakları söylendi.

Yem Bitkisi Üret Hayvancılıkta Kar Et

Hayvancılıkta masrafların% 70'ini yem giderlerinin oluşturduğunu vurgulayan İl Müdürü Erkan KAHRAMAN yem ihtiyacını 1 büyükbaş hayvan için 5 dekar sulu alan gerektiği, karlılığın devam edebilmesi için de en az 2 dekara ihtiyaç bulunduğu vurguladı. Bu sebeple üreticilerimizin kuru alanlarda, fiğ, lenox, tirtikale, sulu alanlarda ise yonca, silajlık mısır gibi yem bitkilerini yetiştirmelerini önerdi. Yoncanın ilk ve son baharda ekilebileceğini ekim sırasında ve her yıl aralık ayında (son bicimden sonra) 15-20 kg/da DAP, her biçimden sora ise 5-10 kg/da amonyum nitrat verilmesi ve son biçimlerin en az 12 cm yukarıdan olması gerektiği söylendi. Yem bitkisi desteklemelerinden bahsedildi.

Ülkemizin en temel sorunlarından biri damızlık hayvan sorunu olduğunu vurgulayan İl müdürü 82 yıldır damızlık hayvan ithal ettiğimizi ve bu hayvanların artık kendimiz üretmemiz gerektiğini vurguladı. Elimizde bulunan damızlık değeri yüksek ve genç damızlık hayvanlardan yararlanılması gerektiği, dişi hayvanların et fiyatları yüksek olması nedeni ile kesime götürülmesinin yanlış olduğu, damızlık olarak değerlendirilmesinin ülke ekonomisine de katkı sağlayacağı ve damızlık ithalatının azalacağı vurgulandı.