Gürer’den “Aile Sistemine Dayalı Hayvancılık” önerisi

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, son 5 yılda hayvan ve kırmızı et ithalatına 4 milyar dolar döviz ödeyen Türkiye’de hayvancılık sektöründeki sorunların belirlenmesi ve “Aile Sistemine Dayalı Hayvancılığın” geliştirilmesi amacıyla Meclis Araştırma Önergesi verdi. 

 AKP hükümetlerince, Hayvancılığın geliştirilmesine yönelik pek çok proje açıklanmasına rağmen, sorunun çözümlenemediğine vurgu yapan Gürer, onca projeye rağmen, hayvancılığın giderek gerilemesinin araştırılması gereken önemli bir konu olduğunu vurguladı. 

Yeni dönemde görüşülmesi amacı ile TBMM Başkanlığına verdiği Meclis Araştırma önergesinde, 1980 yılından bu yana ülke nüfusunun 35 milyon arterken, hayvan varlığının 32 milyon azalmasının nedenlerinin çok yönlü olarak ele alınması gerektiğine dikkat çeken Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, tarım ve hayvancılığın bitme noktasına geldiği ülkemizde, özellikle hayvancılık ve hayvansal ürünlerde ithalata dayalı bir politika izleniyor olmasının yanında hayvan varlığı ve mera alanlarının sürekli azalıyor olmasının nedenlerinin belirlenmesi için TBMM Başkanlığına Meclis Araştırma önergesi verdi. 

AKP’NİN PROJELERİ HAYVANCILIĞI GELİŞTİRMİYOR 

Hayvancılığın geliştirilmesine yönelik açıklanan projelere rağmen, bu konudaki sorunların devam ettiğine dikkat çeken Gürer, “İthal değil yerli üretim başlığı ile tanıtımları kamuoyuna sunulan yerli hayvancılığın gelişimini hedefleyen projede küçük aile şirketlerinden çok, büyük işletmeler desteklenmektedir. Aile sistemine dayalı bir hayvancılık sektörü gelişimi aranmalıdır” ifadelerini kullandı. 

ÜLKELERİN GELİŞMİŞLİK KRİTERLERİNDEKİ ÖNEMLİ NOKTA…

CHP Milletvekili Gürer,  Meclis Araştırma önergesinde, kişi başına tüketilen hayvansal besin miktarının ülkelerin gelişmişliğinde değerlendirilen kriterlerden biri olduğunu belirterek, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre sağlıklı bir insanın vücut ağırlığının her kilosu için 1 gram protein tüketmesi ve bununda yüzde 42'sinin hayvansal kökenli olmasının önerildiğine işaret etti. 

 HAYVAN SAYISI VE MERA VARLIĞI SÜREKLİ AZALIYOR 

Türkiye’de hayvancılık sektörünün sorunlu hale geldiğini anlatan Gürer, ülke nüfusunun 1980 yılından bu yana 35 milyon artarken, aynı tarihte 85 milyon olan hayvan varlığının 2016 yılında 53 milyona gerilediğini, 1960’da 28.7 milyon hektar olan mera alanlarının ise 2016 yılında 14.6 milyon hektara düştüğünü vurguladı.

HAYVAN VE KIRMIZI ET İTHALATINA 5 YILDA 4 MİLYAR DOLAR DÖVİZ ÖDEDİK

Hayvancılıktaki gerilemenin doğal sonucu olarak ortaya çıkan açığın kapatılması için ithalata yönlenildiğini kaydeden Gürer, son 5 yılda 4 milyon canlı et ithalatı yapıldığını, hayvan ve kırmızı ete ödenen döviz miktarının ise 4 milyar dolara çıktığını ifade etti. 

TİGEM NE İŞ YAPAR?

Hayvancılığın geliştirilmesine yönelik açıklanan projelerden de olumlu sonuçlar alınamadığını söyleyen Gürer, TİGEM’in ciddi olarak ele alınıp geliştirilmesi gereken bir kurum olduğunu belirtti. 

Gürer, Meclis Araştırma önergesinde şu ifadelere yer verdi: “TİGEM, Devlet Üretme Çiftlikleri, Tarım ve Köy İşleri Bakanlığına bağlı faaliyet gösteren hara ve inekhanelerin birleştirilmesi ile 1983 yılında kurulmuştur. TİGEM tarım ve Hayvancılık gelişiminde önemle ele alınabilmelidir. Ne var ki kurumun birçok sorunu vardır ve hala çözüm beklemektedir. Ayrıca aile sistemine dayalı hayvancılığa hızla geri dönüş sağlanmalıdır. Köylerin yeniden çekim merkezi haline getirilmesi, hayvancılığın geliştirilmesi gereklidir. Ancak AKP hükümetleri bu bağlamda yetersiz ve daha çok büyük işletmelere yönelik destekler üretmektedir. Sorunun çok yönlü değerlendirilip araştırılması ülkemiz adına da önemlidir.”