Gezginci Arıcılar Hasat İçin Dönüş Yolunda

 Ilıman iklimi ve doğal bitki örtüsü nedeniyle kış aylarında arılarını geliştirmek ve bal üretimine katılmak için Muğla'yı tercih eden arıcılar, havaların ısınmasıyla farklı illere gidiyor.

Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği İkinci Başkanı ve Muğla Arıcılar Birliği Başkanı Ziya Şahin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, iklim şartları ve doğası ile gezginci arıcıların tercih ettiği iller arasında bulunan Muğla'da kış aylarını geçiren arıcıların bu aylarda İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine göç etmeye başladığını söyledi.

Türkiye'deki çam balının büyük kısmının Muğla ve ilçelerinde üretildiğine işaret eden Şahin, yaklaşık bir milyon kovanda 5 bin 800 ailenin arıcılıkla geçimini sağladığını, bunların dışında 3 bin ailenin de Muğla'da konakladığını anlattı.

Kent dışından gelen gezginci arıcıların ağustos ayı sonunda Muğla'ya gelip nisan ayından itibaren ayrılmaya başladığını dile getiren Şahin, "Arıcılarımızın bir bölümü de arılarını burada kışlatıyor ve geliştiriyor. Kışı Muğla’da geçiren gezginci arıcılarımız nisan ayından itibaren Anadolu'nun farklı illerine dağılıyorlar" dedi.

- "Rekoltede düşüş yaşanıyor"

Şahin, yıllardan beri 60-70 bin hektarlık Basralı orman alanlarında arıcılık faaliyetlerini gerçekleştirdiklerini bildirerek, şöyle konuştu:

"Bugüne kadar koruma ve geliştirme konusunda Orman ve Su İşleri Bakanlığının çalışmalarına teşekkür ediyorum ancak geçmiş yıllarda diğer illerden gelenlerle 900 bin kovanda bal üretimi yapılıyordu. Son yıllarda ise yaklaşık 2,5 milyon kovanda aynı alanlarda bal üretimine katılıyoruz. Bu nedenle rekoltede düşüş yaşanıyor. Muğla'nın Basralı orman alanlarını yüzde 20 genişletebilecek kapasitesi var. Eğer çalışmalar düzensiz şekilde devam ederse bu verim düşüklüğü her sene kendisini gösterecek. Muğlalı da bal almakta çok zorlanacaktır."

Rekoltede yaşanan düşüşün Basra böceğinden değil, kısıtlı alanlarda çok yoğun arıcılık faaliyeti yapılmasından kaynaklandığını vurgulayan Şahin, iklimsel değişikliklerin de düşüşe yol açtığını belirtti.

Geçen yıl 21 bin ton civarında çam balı üretildiğine dikkati çeken Şahin, bu oranın önceki yıllara göre biraz düşük olduğuna dikkati çekti.

- "Emeğimizin karşılığını alamıyoruz"

Ordu'dan arılarını kışlatmak için Muğla'nın Akyaka Mahallesi'ne gelen bal üreticisi Ekrem Özçelik ise arıcılığın ata yadigarı olduğunu, kendisinin de eşi ve çocuklarıyla yaklaşık 40 yıldır gezginci arıcılık yaptığını söyledi.

Muğla'dan Hakkari'ye kadar farklı coğrafyalarda farklı dönemlerde arılarına uygun yerler aradığını dile getiren Özçelik, şunları kaydetti:

"Bizim her aşamamız meşakkatli geçiyor. Emeğimizin karşılığını alamadığımız zaman bu zorluklar daha da artıyor. Konaklama ve taşımada büyük zorluklar yaşıyoruz. Ürettiğimiz balı genelde tüccarlara veriyoruz ama karşılığını alamıyoruz. Tüccarlar balı çok düşük fiyatlardan alıp tüketiciye fahiş fiyatlardan satıyor. Türkiye'den binlerce kilo sahte bal satılıyor. Bu da gerçek arıcıları olumsuz etkiliyor. Bugün reçelle rekabet eder duruma düştük."

Özçelik, her gezgincilik faaliyeti için yaklaşık 5 bin lira masraf yaptıklarının altını çizerek, bölgelerde arı yükleme ve indirme işinde çalışacak kimse bulamadıklarını ifade etti.

- "En büyük sorun sahte bal"

Kasım ayında Tokat'tan Muğla'ya gelen Hasan Tanış da bölgede iyi bir kışlatma dönemi geçirdiklerini, bu süre içinde gelişimini sağladıkları arılarını hasat sezonu için Tokat’a götüreceğini söyledi.

Arıcıların yaşadığı en büyük sıkıntının sahte bal olduğunu vurgulayan Tanış, arıcı birliklerinin sorunlarını çözme noktasında yanlarında olmasını istedi.

Atatürk Orman Çiftliği'nin üreticilerden bal aldığını belirten Tanış, "Ürettiğimiz balı oraya ulaştırana kadar bal alımı dolmuş oluyor. Arıcı daha oraya ulaşmadan kotayı dolduruyorlar. Piyasada bal adı altında satılan pek çok ürün var. Kovan yüzü görmemiş arılar bal diye satılıyor" dedi.