© Tarım Pusulası 2021

Gaytancıoğlu: AKP Sayesinde Cumhuriyet Tarihinde Bir İlk Gerçekleşti, Yem Fiyatı Süt Fiyatını Geçti

Cumhuriyet Halk Partisi Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bütçe görüşmelerinde CHP Grubu adına konuşma yaptı.

CHP’li Gaytancıoğlu, 16 yıllık AKP iktidarının tarım bilançosunu konuşmasında özetledi.

CHP’li Gaytancıoğlu’nun satır başları; “16 yıllık AKP iktidarında çiftçi desteklenmedi.Çiftçinin yaklaşık 150 milyar lira, yasadan dolayı, Tarım Kanunu'ndan dolayı alacağı var. Çiftçi borçlandırıldı. İpotekli krediler AKP iktidarı döneminde başladı.

İthalat rantını AKP keşfetti. Köylüyü üretemez hâle getirdi. Doğayı korumadı.Meralar talan edildi. Nerede birinci sınıf tarım arazisi varsa oralara termik santraller kuruldu. Yerli sektör küresel sermayeye teslim edildi. Şeker fabrikaları babalar gibi satıldı.

Çiftçi hep kandırıldı. "Mazotun yarısını vereceğim." sözü tutulmadı. "Yerliyiz, millîyiz." Sözüne, her şey ithal edildi. Liyakate hiç uyulmadı. En önemlisi, Atatürk'ün "efendi" dediği köylü küstürüldü.

Şarbonlu et yiyen Türk insanı olundu ilk defa. Genetiği değiştirilmiş organizmalı ürünlerle beslenen Türk insanı. Nişasta bazlı şekere mahkûm edilmiş Türk insanı.

AKP sayesinde cumhuriyet tarihinde bir ilk gerçekleşti, yem fiyatı süt fiyatını geçti. Tarımdan anlamayan Tarım Bakanları AKP döneminde atandı.

2008 yılından beri çiftçi 80-90 kuruşa buğday sattı, 1 liraya buğday satamadı ama aynı buğday Rusya'dan 1,5 liraya alındı. Şeker fabrikaları satıldı, Atatürk'ün efendisini şehrin varoşlarına mahkûm edildi.

Bir zamanlar fakir gıdası olan kuru fasulye, nohut, mercimek artık Kanada'dan gelir hâle geldi. Patates, soğan krizini AKP çıkardı. Rusya'ya sattığımız patatesleri geri almak AKP dönemine rastladı. Sadece ayçiçeği, soya, buğday, mısır, canlı hayvan, kırmızı ete ödenen para kadar çiftçiye destek ödendi.”

Bu ülkeyi Cumhuriyet Halk Partisi nasıl yönetecek?

CHP’li Gaytancıoğlu şunları kaydetti; “Türkiye'de yetiştirilen bütün ürünleri yani sizin ithal ettiğiniz buğdayı biz ithal etmeyeceğiz, arpayı ithal etmeyeceğiz. Mısırı, soyayı, tütünü, pamuğu, hiçbir tanesini ithal etmeyeceğiz, hepsini çiftçimize ürettireceğiz.

Tam 40 milyon dekar boş arazi var. Buralarda üretim planlaması yapacağız, buralarda ziraat mühendisleri, gıda mühendisleri, veterinerler, su ürünleri mühendisleri çalışacaklar, üretecekler; modern köyler oluşturacağız.

Siz 17 bin tane köy okulunu kapattınız, biz hepsini açacağız, köylüyü aydınlığa kavuşturacağız.

Başta mazot fiyatı olmak üzere bütün girdilerin fiyatlarını düşüreceğiz, mazotu çiftçiye 3 liradan vereceğiz.

Ürün fiyatlarında devletin müdahalesi olacak. Toprak Mahsulleri Ofisi yeniden kurulduğu günlerdeki gibi çiftçinin kara gün dostu olacak.

Çiftçinin borcunun faizini sileceğiz, geri kalan anaparayı da dört yıla bölerek çiftçiyi rahatlatacağız.

Üretici örgütlerini söz sahibi yapacağız. Ziraat mühendislerini, veterinerleri köylerde, ilçelerde, tarla başında, ahırda istihdam edeceğiz.

Gübreye yüzde 100 zam yaptınız, sonra yüzde 10 indirim yaptınız. Ton başına 70'er lira zam geldi birkaç gün önce -takip ettiniz mi bilmiyorum ama- tarlaların çoğunda taban gübre kullanılamadı. Yani gıdasını alamayan bir bitki nasıl beslenecek, nasıl verimli olacak, nasıl kaliteli olacak, nasıl ekmek yapacağız, nasıl buğday yapacağız, nasıl un yapacağız? İthalat mı yapacaksınız? Hep ithalata başvuruyorsunuz. Ama Türkiye'de üretim yüzde 20 düşecek. Taban gübre kullanılmayan bir buğday tarımında ithalat kaçınılmaz olur, verim düşüklüğü kaçınılmaz olur. Siz bunu göremediniz. Çiftçiyi daha fazla borçlandırarak üretemez hâle getirdiniz ama bunun karşılığında tüketici zor duruma düşecek. Bunu şimdiden söylüyorum, bu bir uyarıdır, önlemlerinizi ciddi bir şekilde alın. Türkiye'yi önümüzdeki yıl kıtlık bekliyor.”

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER