© Tarım Pusulası 2021

Dünya İklim Günü’nde CHP’li Sarıbal’dan Çarpıcı Açıklamalar: İklim Değişikliği ve Ekonomi Eleştirisi

Ankara, Türkiye - CHP Bursa Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Orhan Sarıbal, 15 Mayıs Dünya İklim Günü dolayısıyla TBMM’de dikkat çekici bir basın açıklaması yaptı. Sarıbal, iklim değişikliğinin tüm dünyanın üzerinde durması ve araştırması gereken bir konu olduğunu vurgulayarak, herkesin günlük yaşamda iklimle olan bağını göz önünde bulundurması gerektiğini belirtti. Sel, deprem, dolu ve fırtına gibi doğal afetlerin yanı sıra sanayileşme ve endüstrileşmenin de iklim üzerindeki etkilerine değinen Sarıbal, temiz bir çevre ve insanca yaşam için iklimin belirleyici bir faktör olduğunu ifade etti.

Sarıbal, kapitalizmin dünyaya biçtiği yolun ve kar odaklı ekonomik hegemonyanın iklim üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekti. İnsanlığın ve doğanın korunması için iklimleri doğal yapısında tutacak mekanizmaların öncelenmesi gerektiğini savundu. Orman, su ve toprak gibi temel yaşam kaynaklarının korunmasının önemine vurgu yapan Sarıbal, her alanda iklimleri koruma çabalarının artırılması çağrısında bulundu.

Ekonomi politikalarına da değinen Sarıbal, Cumhurbaşkanı’nın tarım ve beyaz et ihracatı konusundaki açıklamalarını eleştirdi. Beyaz et ihracatının kısıtlanmasının ve "suni fiyat artışları"nın gerçek sorunları çözmediğini, bunun yerine gelir düzeyi düşük toplum kesimlerinin temel gıda erişimini zorlaştırdığını ifade etti. KDV oranlarının ve et üretimi için kullanılan ara ürünlerin vergilendirilmesinin, yoksul halkın temel gıda maddelerine erişimini daha da güçleştirdiğini belirtti.

Sarıbal, kamu tasarruf politikalarının yoksul halkın sırtından yapıldığını iddia ederek, geçmişten bugüne kadar yapılan harcamaların ve yönetim anlayışının eleştirisini yaptı. Hükümetin yanlış politikaları nedeniyle ülkenin ekonomik olarak zor durumda olduğunu ve bu durumdan çıkış için samimi bir çaba gösterilmesi gerektiğini söyledi. Sarıbal, hükümetin halka yönelik özür dilemesi ve yeni bir başlangıç yapması gerektiğini öne sürdü.

Çay ve Buğdayda Belirsizlik

Türkiye’nin dünyada dekar başına en yüksek verim ve çay kalitesine sahip olduğunu belirten Sarıbal, gübre, işçilik ve mazot maliyetlerindeki artışlara dikkat çekti. Ulusal Çay Konseyi ve Tarım ve Orman Bakanlığı’nın açıkladığı çay alım fiyatlarının üreticilerin beklentilerinin altında kaldığını ifade etti. Çay üreticilerinin 25 lira taban fiyat talep ettiğini, ancak açıklanan fiyatın 19 lira olduğunu ve özel sektörün bu fiyatın daha da altında alım yapabileceğini vurguladı.

Sarıbal, çay üreticilerinin kota ve kontenjanın kaldırılmasını, Çay-Kur’un özel bir kuruluş olmasını ve Varlık Fonu’ndan çıkarılmasını talep ettiğini söyledi. Bu taleplerin hiçbirinin karşılanmadığını ve çay fiyatlarının birkaç tüccarın isteği üzerinden belirlendiğini eleştirdi.

Buğday hasadı konusunda da konuşan Sarıbal, Mayıs ayının ortasında Çukurova’da başlayacak olan buğday hasadının fiyatının hala belirsiz olduğunu belirtti. Türkiye’nin buğday ihtiyacını karşılayamadığını ve ithalatın sürekli arttığını ifade etti. Geçen yılki ekmeklik buğday fiyatının piyasa koşullarında düşük kaldığını ve çiftçinin bu yıl için 15 lira fiyat talep ettiğini söyledi. Sarıbal, kuru ve sulu tarım için farklı fiyatlandırma yapılması gerektiğini ve buğdayın stratejik bir ürün olduğunu vurgulayarak, hükümetin derhal fiyat açıklaması yapması gerektiğini belirtti.

Sarıbal, Tarım Kredi Kooperatifleri ve diğer birliklerin buğday alabilecek bir mekanizma kurması gerektiğini ve çiftçinin temel ihtiyaçlarının göz önünde bulundurulması gerektiğini ifade etti. Buğday ve arpa için net fiyatlandırma taleplerini tekrarladı ve bakanlığın bu konuda acil eylemde bulunması gerektiğini söyledi.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER