Çorum Ziraat Odaları İl Kongresi Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Salonu’nda yapıldı.
Tarım0
Çorum Ziraat Odaları İl Kongresi önceki gün Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Salonu’nda yapıldı.
77 delegeden 63’nün oy kullandığı kongrede, Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Kurulu’nda Çorum çiftçisini temsil edecek 4 isim belirlendi.
Yapılan oylama sonucunda Çorum Ziraat Odası Başkanı Mehmet Sayan, Mecitözü Ziraat Odası Başkanı Satılmış Köse, Bayat Ziraat Odası Başkanı Mustafa Yıldırım ve Sungurlu Ziraat Odası Başkanı Dursun Karaderili genel kurul delegeliklerine seçildiler.
Uğurludağ Ziraat Odası Başkanı Davut Saygı’nın yönetimindeki divan heyetinde Cevat Şahin ve Kerim Saygın görev aldı.
Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklâl Marşı’nın okunmasının ardından Çorum tarımının sorunları masaya yatırıldı.
Ziraat Odası Başkanı Mehmet Sayan’ın konuyla ilgili hazırladığı sunumunu Genel Sekreter Gökhan Güngör okudu.
Tarımsal problemler ve çözüm önerilerine ilişkin sunumda şu ifadelere yer verildi:
‘TARIMIN SORUNLARI ÇÖZÜM BEKLİYOR’
“Tarımla ilgili tüm kuruluşlar ve üretici birlikleriyle Çorum ve ülkemizin tarım alanındaki sorunlarını görüşmek ve problemlere birlikte çözüm yolları aramak için toplanmış bulunuyoruz.
Tarım sektörü, geçmişten günümüze kadar ülkemizin ekonomik ve sosyal gelişmesinde önemli görevler üstlendi. Gayri Safi Milli Hasıla içindeki payı yüzde 15'ler seviyesine düşmesine karşılık tarım sektörü halen nüfusumuzun yüzde 35’i, aktif iş gücünün yüzde 45’inin istihdam kaynağı olarak büyük önemini korumaya devam ediyor.
Tarım sektörü ülke nüfusunun beslenmesi, istihdama katkı sağlaması, sanayi sektörünün ham madde ihtiyacını karşılanması, ihracata dolaylı ve doğrudan katkı yapması açısından ekonomimize büyük yararlar sağlıyor. Tarım, ekonomimiz içerisindeki önemini muhafaza etmesine karşılık ülkemizde sektörün mevcut potansiyelinden yeterince yararlanıldığı söylenemez.
Geniş ve farklı özelliklere sahip coğrafi yapısı, aynı anda değişik iklim özelliklerini yaşayabilmesi, geniş ürün çeşitliliği ve halen kullanılmayan zengin potansiyeli ile tarım ülkemiz için büyük bir şans olma niteliğini halen sürdürüyor.
Ülkemiz sahip olduğu arazi varlığı ve iklim çeşitliliği bakımından büyük tarım potansiyelinden dolayı dünya tarımında da önemli bir yere sahip. Bilhassa buğday, tütün, fındık, şeker pancarı üretiminde dünyanın sayılı ülkeleri arasındayız. Türkiye toplam 78 milyon hektar alana sahip olup bunun yaklaşık yüzde 26'sını ormanlar , yüzde 16'sını çayır ve meralar, yüzde 36'sını da tarım alanları oluşturuyor.
Bu yapının yanında ülkemizde uygulanan tarım politikaları nedeniyle üreticiler serbest piyasalarda oluşacak fiyatları bilmedikleri için genel olarak alım garantisi olan devlet tarafından desteklenen ürünlere yönelmiş bulunuyor. Uygulanmış olan tarımsal destek politikalar üzerinde büyük eleştiriler olmuş, bu kapsamdaki ürünlerin alımlarının bütçemiz üzerindeki etkileri gün be gün artmıştır. Diğer taraftan bu ürünler için yapılan depolama ve imha masrafları ürün toplam maliyetini de artırıyor.
Dünya fiyatları üzerinde uygulanan yüksek fiyat politikaları sonucu tütün, çay, fındık, şeker pancarı gibi ürünlerde ürün fazlalığı oluşurken ayçiçeği, soya, mısır, çeltik ve yem bitkileri gibi ürünlerde üretim açığı ortaya çıktı. Bu ürünlerin eksikliğinden dolayı yağ ve yem üretiminde ithalat zorunluluğu doğdu. Bu politikalar sonucu devlet bütçesi önemli bir yük altına girdi. Tarım ürünleri ithalatına önemli ölçüde döviz ödenmek zorunda kalınndı.
‘BİLİNÇLİ TARIM YAYGINLAŞMALI’
Avrupa Birliği’ne resmi aday olunmuş bir ülkede serbest piyasa ekonomisi kurallarına uygun ve Avrupa Birliği ortak tarım politikalarına uyum sağlayacak yeni politikalar oluşturmak ve üretimi planlamak ülkemiz için kaçınılmaz bir zorunluluk.
Türk tarımının kurtulması için üretim yapılan tarımsal arazilerin nüfus artışı ve miras hukuku gereği hızla küçülmesi önlenmeli. Gübre, ilaç ve damızlık hayvan gibi önemli girdilerde dışa bağımlılık ortadan kaldırılmalı. Tarımsal üretimde doğal koşullara bağımlılığın önünü kesecek, giderecek sigorta sistemleri oluşturulmalı. Hayvancılıkta dışa bağımlı hale gelinmesinin önüne geçilmeli. Modern girdi ve teknolojinin kullanılması sağlanmalı. Üretimde ortalama verimlilik artırılmalı. Kooperatif ve üretici birlikler örgütlenmeli. Tarım alanlarının amacın dışında kullanılmaması için gerekli adımlar atılmalı. Toprak, su ve gen kaynakları gibi doğal kaynaklar yeterince korunmalı. Tarımsal bilgi, üretim, eğitim, yayım sistemleri geliştirilmeli.
Pazarlama ile ilgili sorunların giderilmesi için ise arz ve talep dengesinin korunması ve bu nedenle ürün kaybının büyük boyutlara ulaşması engellenmeli. Modern pazarlama teknikleri uygulanmalı. Ülkemize özgü ürünlerin dış piyasalara yeterli tanıtımı yapılmalı. Getirisi yüksek olan ürün ihracatına gereken ve yeterli önem verilmeli. Ürün bazında ihtisas birlikleri oluşturulması ise şart.
Avrupa Birliği’ne resmen aday olmuş ülkemizin Avrupa Birliği uyum yasaları içinde tarımın büyük sorunları olduğu bilincindeyiz. Türk tarımının düzlüğe çıkması için ülkemizin en büyük sivil toplum örgütü olan Ziraat Odalarımıza büyük görev düşüyor.”
Gündem maddelerinin görüşülmesi ile devam eden kongre, oy kullanma işlemlerinin ardından sona erdi. Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Kurulu Üyeliğine seçilen Mehmet Sayan, Satılmış Köse, Mustafa Yıldırım ve Dursun Karaderili seçim sonucunun açıklanmasının ardından tebrikleri kabul ettiler.
İlginizi Çekebilir