CHP'li Sarıbal'dan Fındık Üreticisine Çağrı: "Ürününüzü Satmayın"
SiyasetCHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, üretim maliyetlerinin 175-200 TL arasında olduğunu belirterek, Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) 190-200 TL'lik alım fiyatıyla üreticiye zarar ettirildiğini söyledi. Sarıbal, fındık fiyatlarının dev şirketlerin çıkarlarına göre belirlendiğini ve devletin üreticiyi değil, bu şirketleri koruduğunu iddia etti.
CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, fındık rekoltesi ve fiyatları üzerine yaptığı basın açıklamasında çarpıcı tespitlerde bulundu. Türkiye'nin dünya fındık üretiminin %65'ini karşıladığını ve 2024 yılında 2,6 milyar dolarlık ihracat geliri elde ettiğini hatırlatan Sarıbal, bu stratejik ürünün fiyatlarının dev şirketlerin çıkarları doğrultusunda manipüle edildiğini savundu.
Farklı Rekolte Verileri ve Fiyat Baskısı
Sarıbal, her yıl farklı kurumlar tarafından açıklanan fındık rekolte tahminlerinin fiyatları bilinçli olarak düşürme amacı taşıdığını belirtti. TÜİK’in 2025 yılı rekoltesini 520 bin ton, Uluslararası Sert Kabuklu Meyveler Konseyi’nin 610 bin ton olarak açıklarken, Tarım Bakanlığı’nın 449 bin tonda kalmasının "tek mağdurun üretici" olduğunu gösterdiğini vurguladı. Bu rakamın bir önceki yıla göre %39'luk bir düşüşe işaret ettiğini ve özellikle Ordu’da rekoltenin %68 gibi dikkat çekici bir oranda azaldığını ifade etti.
Sarıbal'ın açıklamasına göre, Ziraat Odaları'nın belirlediği üretim maliyeti kilogram başına 175-200 TL arasında. Ancak Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) 190-200 TL'lik alım fiyatı, üreticiyi zararına satışa zorluyor. Bu durumun arkasında, fiyatların Ferrero gibi büyük şirketlerin stratejilerine göre belirlenmesi olduğunu öne süren Sarıbal, iktidarı bir kez daha üreticiye sırtını dönmekle suçladı.
TMO'nun Politikaları ve Fındık Üreticisinin Yalnızlığı
Sarıbal, fındık üretiminin iklim krizi ve yanlış tarım politikalarının kıskacında olduğunu belirterek, TARSİM’e göre Nisan 2025’teki don olayının 2,7 milyar TL'lik zarara yol açtığını açıkladı. Ancak bu zorlu süreçte TMO'nun, üreticinin elindeki fındığın piyasada 200-210 TL'den işlem gördüğü bir dönemde, 10 bin ton fındığı 150 TL gibi düşük bir fiyatla piyasaya sürmesini eleştirdi. Bu hamlenin üreticiyi daha da zora soktuğunu kaydetti.
Ayrıca, 2000'li yıllarda IMF ve Dünya Bankası etkisiyle tarım desteklerinin budandığını ve Fiskobirlik'in etkisizleştirildiğini hatırlatan Sarıbal, bu durumun üreticiyi yalnızlaştırdığını ve şirketlerin karşısında güçsüz bıraktığını belirtti.
Çözüm Önerileri ve Çağrı Mesajı
Sarıbal, fındık fiyatlarının şirket çıkarlarına göre şekillenmesine son verilmesi çağrısında bulundu. Üreticilerin, fiyatlar hak ettikleri seviyeye gelene kadar ürünlerini pazara indirmemeleri ve örgütlü bir şekilde tepki göstermeleri gerektiğini söyledi.
Devlete düşen görevi ise şöyle sıraladı:
- Ziraat Bankası, Tarım Kredi Kooperatifleri ve özel bankalara olan borçların en az iki yıl süreyle ertelenmesi.
- TARSİM kapsamındaki sigorta prim ödemelerinin ertelenmesi.
- İklim krizi kaynaklı zararların (ürün yanıkları gibi) TARSİM güvencesine alınması.
- Ürün kayıplarına ilişkin tazminatların yalnızca maliyet üzerinden değil, üreticinin gerçek gelir kaybı esas alınarak hesaplanması.
- Fiskobirlik'in yeniden ayağa kaldırılması ve fiyat belirleme süreçlerinde üretici örgütlerinin de söz sahibi olması.
Sarıbal, bu adımlar atılmazsa Türkiye'nin fındıkta hem üreticiyi hem de ülke ekonomisini zarara uğratmaya devam edeceğini vurguladı.
İlginizi Çekebilir