Boşaltılan köylerden geriye kalan bağlar
TarımLice'de 1990'lı yıllarda yaşanan köy yakma ve boşaltmalarından dolayı yurttaşlar topraklarından göç edince üzüm bağları sahipsiz kaldı.
Yıllarca bakımsız kalan bağların büyük çoğunluğu bağ olma vasfını yitirirken, az sayıda kalan bağcılar ise bağcılığın canlanması için kooperatiflerin kurulması ve pazarın oluşturulması gerektiğini belirtiyor.
Diyarbakır'ın Lice ilçesinde halkın geçim kaynaklarından ve üretim biçimlerinden biri olan üzüm bağcılığı, köylerin boşaltılmasıyla bitme noktasına geldi. Özellikle bakım onarımı iyi yapılamayan bağların büyük bölümü ürün vermezken ilçede yaklaşık 8 bin dönüm olan bağların sadece yüzde 30'undan verim alınıyor. Yıllardır Bağcılık yapan Çerkez Gözen isimli çiftçi, 15 dönümlük bağının olduğunu ve bağın işlerinin tamamını insan gücüyle yaptığını ifade etti.
Dayanışma içinde üzüm toplanıyordu
Bağlara bakım yapmanın insan gücüne dayanmasından kaynaklı maliyetli olduğunu söyleyen Gözen, bu işin masraflarının fazla olması nedeniyle çok sayıda çiftçinin bağcılığı bıraktığını dile getirdi. Lice'nin bağcılık ve üzümüyle tanınan Panav, Şiro, Newala Eli, Dércımt ve Waresin bölgelerinde normalde bağcılığın yapıldığını ve geçmişte birçok insanın gelip burada çapalama ve budama yaparak geçimini sağladığını belirten Gözen, özellikle sonbahar mevsiminde Lice'nin bir bağbozumu dönemi yaşadığını ve haftalarca yurttaşların dayanışma içinde üzüm topladıklarını anlattı. Gözen, topladıkları üzümden pekmez, pestil, sucuk ve ayrıca Lice'ye özgü beyaz sucuk yaptıklarını bununla da hem kendi kışlık ihtiyaçlarını giderdiklerini hem de sattıklarını belirtti.
Bağcılık yeniden cazip hale getirilmesi gerektiğini dile getiren Gözen, bunun için yerel yönetimler tarafından proje geliştirilmesi, çiftçilerin de prim bağlanma ya da kooperatif kurulmasıyla durumun düzeleceğini söyledi. Gözen, üretilen ürünün satılabilmesi için bir pazar oluşturulmasının önemine dikkat çekti.
Kooperatifçilikle yeniden canlanabilir
Müminağa Mahallesi Muhtarı Cezayir Erdinç, muhtarı olduğu mahallede yüzlerce bağın olduğunu, 1990'lı yıllarda devletin uyguladığı baskılar sonucu Licelilerin göç etmesiyle arazilerin bakımsızlıktan kötü hale geldiğini ifade etti.
Zülküf Nazlı (60) isimli yurttaş da, 1990'lardan önce yüzlerce dönümlük bağlarını kiraya vererek geçimini sağladığını; ancak daha sonra yaşanan insansızlaştırma politikasıyla asmaların kuruduğunu ifade etti. Nazlı da, Lice'de bağcılığın ancak kooperatifçilik, destekleme ve teşvik primlerinin artırılarak yeniden canlanabileceğini dile getirdi.
Prim oranı düşük
Konu ile ilgili olarak görüştüğümüz Lice Ziraat Odası yetkilileri ise, bağcılığın ürün destekleme primlerinin Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın 2015 yılı için belirlediği bir dönüm bağ için prim oranının 14.10 TL gibi düşük bir fiyat olmasından dolayı bağcılıkla uğraşanların yapmış olduğu masraflarını karşılayamadıklarını ifade etti. Elde edilen ürünlerin fiyatının maliyetinden az olduğu için yurttaşların bağcılığı bıraktığını dile getirdi.
İlginizi Çekebilir