© Tarım Pusulası 2021

Barut: Tarımda dış ticaret açığı 49 milyar dolar

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Ayhan Barut, 2024 yılının kapkara bir yıl olduğuna dikkat çekerek tarımsal üretime, üreticilere ve tüketiciye destek verilmesi gerektiğini söyledi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ayhan Barut, 2024 yılının hem üreticiler hem de tüketiciler için kapkara bir sene olduğuna dikkat çekti. Tarımla ilgili son bir yılın değerlendirmesini yaparak çiftçilerin ürettiklerinden zarar ettiğini, halkın da pahalılıktan tüketemediğini belirten Barut, “Sonu yaklaşan 2024 yılı çiftçilerimiz ve halkımız için adeta felaket yılıydı. Bu nedenle 2025 yılında ve gelecekte aynı felaketin yaşanmaması için tarımsal üretime, üreticilere ve tüketiciye destek verilmesi gerekiyor” dedi.

"TARIMSAL DESTEK, FAİZ ÖDEMELERİNİN YANINDA HİÇ SAYILIR"

Türkiye'de 2002 yılında 26,6 milyon hektar olan ekili ve dikili arazinin şimdi 24 milyon hektara kadar gerilediğini aktaran Ayhan Barut, “Ülkemizde tarım alanları yaklaşık 2,6 milyon hektar azalmıştır. Ürünü para etmeyen, maliyetin altında ezilen ve sürekli zarar eden 1 milyona yakın çiftçimiz tarımdan uzaklaşmıştır. Çiftçinin banka borçları 768 milyar liraya ulaştı. 2024 yılında tarıma verilen destek 91,6 milyar liraydı, 2025 yılı için bu tutar 135 milyar lira olarak belirlendi. Bu sene iç ve dış borç faizlerine ise 1,3 trilyon lira ödendi. Tarıma yapılan desteğin yaklaşık kat kat fazlası rantiyeye faiz olarak veriliyor” diye konuştu.

"İTHALATA 49 MİLYAR DOLAR HARCADILAR"

AKP iktidarının ülkeyi tarımda da ithalat cennetine çevirdiğine vurgu yapan Ayhan Barut, şöyle konuştu: “Türkiye'nin 2003-2024 döneminde tarımsal ticaret açığı 49 milyar dolardır. Yani ülkemizin fazladan 49 milyar doları yabancı ülkelere ve çiftçilere aktarılmıştır. Türkiye'nin kalkınması, çiftçinin üretmesi ve halkın da tüketebilmesi için tarımsal üretime destek şarttır. Çiftçinin nefes alması, halk sağlığının ve gıda egemenliğinin korunması, tarımsal üretimin artması, ihtiyacın karşılanması da ancak üretimin ve üreticinin desteklenmesiyle mümkündür. Gübreden mazota, tohumdan zirai ilaca, fideden fidana, elektrikten sulama giderine kadar çiftçinin tüm girdi maliyetleri katlanarak artarken ürün fiyatlarının neredeyse aynı kalması ve hatta gerilemesi kabul edilemez. Çiftçinin belini büken, tüketicinin cebini ve elini yakan yüksek gıda fiyatlarının düşmesi için acilen harekete geçilmelidir. Tarıma dair kısa, orta ve uzun vadeli yapısal sorunları gideren tarımsal planlamalar acil olarak gündeme alınmalıdır. Herkes biliyor ki 3 Kasım 2002 tarihinden beri memleketi yönetenler de bu kara tablonun sorumlusudur. Tarımda bu yangın var ama sorunlar çözümsüz, çiftçimiz ve memleketimiz de sahipsiz değildir. Hep birlikte tarımı da çiftçiyi de ülkemizi de düştüğü yerden kaldıracağız.”

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER