© Tarım Pusulası 2021

‘Bal’lı yalan

Türkiye bal üretiminde Çin’den sonra dünya ikincisi. Ancak son yıllarda arı görmemiş ballar piyasayı kaplıyor. 60 bin üreticiyi temsil eden Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Ziya Şahin, “Merdivenaltı sahte bal piyasayı kapladı. Otellerin çoğunda sahte bal var. Denetim yetersiz. Çare üretilen ürünün kayıt altına alınması” diyor.

BAL sağlığa yararlı mı zararlı mı? Prof. Dr Canan Karatay’ın başlattığı bu tartışma bal üreticilerinin tepkisine neden oldu. Karatay, “Bal yerine sıvı şeker yiyorsunuz” diyor. Bal üreticileri ise gerçek bir balın zarar değil şifa getirdiğini savunuyor. Dikkat edilecek tek şey var! Gerçek bir bal. Gerçek bir bal nedir? Üreticiler söylüyor. Arılar kışlatma denilen kuluçka döneminde şekerle değil kendi ballarıyla beslenecek. Dolaştığı flora tarımsal ilaç kullanılmamış ormanlar, bitkiler olacak. Gerçek bal mumuna üretim yapacak.

YÜZDE 40 ARTIŞ VAR

Şu anda piyasada bulunan balların ne kadarı böyle? Sahte bal tartışmalarının alıp başını gittiği bugünlerde Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği’nin başkanı Ziya Şahin ile bir araya geldim. Şahin 80 kentten 60 bine yakın arıcının üye olduğu bir birlik. Şahin, “Bal üretimi, arıcılık zor bir uğraş. Üretici yılın 6 ayını göçebe olarak 9 metrekarelik barakalarda geçiriyor” diye başlıyor. En büyük sorunu Türkiye’de bilinçsiz ağaç kesimi, yapılaşma ve iklim değişiklikleri olarak sıralayan Şahin, “10 yılda koloni sayısı yüzde 40 arttı ama bu arıların ancak yüzde 50-60’ını barındıracak flora alanı var” diyor. Tarım alanlarında yanlış ve bilinçsiz ilaçlama yüzünden arı ölümlerinin yaşandığını da ekleyen Şahin’in sıraladığı sorunlar gerçekten kaygı verici:

SANAYİ MUMLARI VAR

 

* Petek olarak sanayi mumları kullanılıyor. Bu konuda çalıştay düzenlendi ama karar alınmadı hala. 
* Arılanın beslenmesinde kullanılan şekerin orijini çok önemli. Mısır orijinli tatlandırıcıların arı beslenmesinde kullanılması ülke arıcılığını tehdit ediyor. 
* Arı beslenmesinde kullanılan kekler, bal yerine ticari glikoz, vitamin adı altında antibiyotikli ürünler.
* Yem katkı maddesi tüketici sağlığını tehdit eder hale gelmiştir. Kontrol yok.
* Merdiven altı diye tabir edilen ruhsatsız, etiketsiz ve bileşeni belli olmayan ürünlerin piyasada yoğun şekilde satışı yapılıyor. Denetim mekanizmaları yetersiz kalıyor. Üreticinin maliyeti yüksek kaliteli balı da elinde kalıyor.

30 LİRADAN BAŞLIYOR

* Sanayi balı, arıcılığı bitirme noktasına geldi. Marketlerde üretici birlikleri yer bulamıyor. Otel, lokanta gibi toplu tüketim alanlarında denetim yetersiz.
* Balın kilosu 30-40 TL’den başlıyor. Kaliteli ürün kalitesiz ürün aynı fiyata satılıyor. Bal algısı yaratan ürünlerin balla ilgisi yok şeker yüklemesi yapılıyor. Glikozun AB kotası yüzde 2 iken burada yüzde 10. Bu da sahte bal üretenlere yarıyor.
* Sahte ballar arı yüzü görmemiş glikoz veya früktozla üretiliyor. Üreticinin elinde ise tonlarca kaliteli bal var.

BALIN İTİBARI İÇİN NELER YAPILMALI?

ZİYA Şahin, birlik olarak çok önemli bir talepte bulunuyor. Balın itibarının arttırılması için üreticinin ürettiği ürünün kayıt altına alınması gerektiği görüşünde. Şahin, şöyle devam ediyor: “Birincil ürünleri kayıt altına alacak barkod sistemi 2012’de çıktı ancak uygulamaya geçilmedi. Barkodsuz ürün bulunduran ciddi ceza almalı. Aromalı şurupların bal adı altında satılması yasaklanmalı. Sahte bal üretenler en az 5 yıl ticari faaliyetten men edilmeli. Şahin gerçek üreticinin desteklenmesini, birliklere yetki verilmesini istiyor. Bir üretici olan Şahin’in anlattıkları bal diye şeker yediğimizin kanıtı. Türkiye 103 bin ton üretimde Çin’den sonra dünyada ikinci. 3 bin 700 yıldır topraklarımızda var olan bir ürünü bu hale getirmek utanç verici değil mi?

DÜNYA ARICILARI TÜRKİYE’YE GELİYOR

ZİYA Şahin bir de iyi haber veriyor. 5 kıtada 100’ün üzerinde ülkede örgütlü dünyadaki tüm arıcı örgütlerinin federasyonu olan Dünya Arıcılar Birliği’nin yıllık toplantısının bu yıl Türkiye’de yapılacağını anlatıyor. Birliğe 2005’den beri üye olduklarını ve bu kongrenin Türkiye’de yapılması için İtalya, Bulgaristan ve İsveç ile yarıştıklarını söyleyen Şahin, kongrenin 120’inci yılında tarihinin en kalabalık kongresi olması hedefi ile hareket ettiklerini söylüyor. 45. Dünya Arıcılık Kongresi ( Apimondia ) kongresi 29 Eylül – 4 Ekim 2017 tarihleri arasında İstanbul Kongre Merkezinde düzenlenekmiş.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER