© Tarım Pusulası 2021

Bal Üretiminde Verimliliği Artırma ve Markalaşma Konferansı Gerçekleştirildi

Bartın Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü tarafından Bartın Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü toplantı salonunda "Bal Üretiminde Verimliliği Artırma" konferansı düzenlendi.

Konferansa Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan KAPLAN, İl Jandarma Alay Komutanı Albay Osman ASLAN, Arı Yetiştiricileri Başkanı Reşat ARSLAN, Daire Amirleri ve çok sayıda Arı Yetiştiricisi katıldı.

Konferansta ilk konuşmayı gerçekleştiren Bartın Arı Yetiştiricileri Başkanı Reşat ARSLAN, konuşmasında konferansın gerçekleşmesinde emeği geçenlere teşekkür etti.

Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Abdulsetter BAYRAM konuşmasında "Ülkemiz, arılı kovan sayısı ve bal üretimi açısından Dünya'da en ileri ülkelerdendir. Ülke olarak arı kolonisi açısından Hindistan ve Çin'den sonra 3., bal üretimi açısından ise Çin'den sonra 2. sırada yer almaktayız. Bal üretiminde bizden sonra ABD gelmektedir.

İlimizde 20.000'e yakın kayıtlı olmak üzere toplam 30.000 kadar arılı kovan ve 1.500 kadar da arı işletmesi bulunmaktadır. Türkiye il sıralamamız 71'dir. İlimizin potansiyeli bunun çok daha üstündedir.

Arı demek bereket demektir, arı demek şifa demektir, arı demek geçim demektir ve tabi ki arı demek aynı zamanda emek demektir. Arıcılıkta, balın yanında polen, bal mumu, arı sütü, propolis, arı zehiri, arı kolonisi ve ana arı gibi tam sekiz çeşit ürün elde edilebilmektedir. Bu nedenle arıcılık faaliyetleri sadece bal üretimi ile sınırlı kalmamalı, arcılık ürünlerinin çeşitlendirilmesine yönelik çalışmalar yapılabilmelidir.

Ayrıca bu ürünlerinin yanında arılar, bitkisel üretimin de vazgeçilmez unsurlarıdır. Bal arılarının tüm tozlayıcılar arasındaki payı %85'ler seviyesindedir. Arıların bu yolla sağladığı katkı, kendi ürünlerinin kat be kat üzerindedir.

Yediğimiz üç lokmadan birini arılara borçluyuz desek yanlış olmaz. Atalarımız bunu da şu vecizelerle çok güzel ifade etmişlerdir. Bayırda bağını, evinde sağımı, bahçende arını eksik etme. Kapısında arısı olanın kesesinde sarısı olur. Besledim arı, kalmadı sızı. Sineğin balı, tembelin malı olmaz.

Bilim insanı Albert Einstein'ın meşhur olan "Arılar Yok Olursa İnsanların Yalnızca 4 Yıl Ömrü Kalır." sözünü de unutmayalım.

Değerli arıcılarımız bu nedenle ben sizin yaptığınız işin kutsal olduğuna inanıyorum. Kuran-ı Kerim'de "Bal Arısı" isminde bir sürenin ve bal arıları ile ilgili ayetlerin olduğunu da hatırlatmak isterim. Deyimi yerindeyse siz dağı-taşı ekonomiye kazandırıyorsunuz. Dağlardan-taşlardan bereket, şifa elde ediyorsunuz. Yaptığınız işin ne kadar zahmetli olduğunu da biliyoruz. Bu amaçla; Bakanlık olarak, İl Müdürlüğü olarak mevzuatlar çerçevesinde her türlü desteği vermek için çalışmalar yürütüyoruz. Son 3-4 yılda 40 arıcılık kursu düzenleyerek 1.137 kardeşimize arıcılık eğitimi verdik. Bu yıl Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımızca 32 genç çiftçi kardeşimize 960.000 (bir milyona yakın) TL hibe ile her genç çiftçiye 40'ar arılı kovan olmak üzere 1.280 adet arılı kovan verdik.  2016 yılında genç çiftçi projeleri ve diğer arıcılık desteklemelerimizle toplamda arıcılığımıza 1.154.710 TL destekleme yapılmıştır. İlimiz balında markalaşmaya gitmemiz gerekiyor. Bu hem ilimizin tanıtımı hem de ilimizin ekonomisi ve istihdam sağlama açısından önemlidir. Yine Bakanlığımızca uygulanmakta olan %50 hibe desteklemeli Tarıma Dayalı Ekonomik yatırımlar çerçevesinde balın paketlenmesi ve ambalajlanmasına yönelik yapılacak tesislere 1.000.000 TL'ye kadar hibe verilmektedir. Bu bir fırsattır; bunu değerlendirelim.

Bal arıları müthiş ve mucizevi bir varlıklardır. Bunlarla çalışmak zahmetli olduğu kadar bir o kadar da keyif vericidir. Bal arıları ile ilgili ilginç ve şaşırtıcı bilgiler; 500 gram bal için arılar, 3 milyon 750 bin defa çiçeğe konup kalkıyor.  1 kg bal için ise 40 bin tane arı, 6 milyon çiçeği dolaşıyor.  Bal arıları bir peteği doldurabilmek için 100 milyon çiçeğin nektarını emiyor ve 100.000 km kanat çırpıyor. Bir Arı, vücut ağırlığının 330 katı yük çekebiliyor.  Bu deli çalışmanın arasında, dönüp "öbür arı benim kadar dolaşıyor mu?" diye kontrol gereği de duymuyor. Birbirlerine tam bir güven içinde sadece hedeflerine odaklanmışlar!...  Neredeyse kölesi olduğumuz bilgisayar saniyede 16 milyar aritmetik işlem yaparken, bilgisayarın doğadaki rakibi bal arıları bu sürede daha az enerji harcayarak 10 trilyonluk işlem yapmakta. Bir koloninin pazarlanacak 1 kg bal üretmesi ve yaşamını sürdürebilmesi için, 8 kg bal tüketmesi gerekiyor. Bu da koloninin 6 kez dünya çevresini dönmesi demek... Onlar bu işi canla başla yapıyor ve genetik olarak nesilden nesile aktarılmış. Bir tembellik asla söz konusu olmamış! Bu arı cumhuriyetinde cinlik yapmak için "birkaç gram bal da kendime saklayayım" diye peteği hortumlayana da şimdiye dek rastlanmamış. Hepsi güneşin "kalk" ziliyle çalışmaya başlayıp, güneşin "paydos" ziliyle dinlenmeye çekiliyorlar. Hiç bir arı, "kraliçe hanım işin kaymağını yiyecek diye ben geberene kadar çalışmam abi..." de dememiş. Her bir petek gözünün altıgen prizma şeklinde inşa edilmesi esas peteğin direncini sağlıyormuş. Bu nedenle kilolarca balı rahatlıkla taşıyabiliyor. "Gerçekten de en az balmumu harcayarak, maksimum ölçüde bal depolamak için en uygun şekil, arıların inşa ettiği altıgen prizmadır" diye onaylıyor fizikçiler. Hadi bakalım arılardan özür dileyelim, onlara "hayvan" dediğimiz için. Elin hayvanı düzen tutturmuş, milyon yıldır hayatına fesat sokmadan sürdürüyor yaşamını. Arıların "ayıkla pirincin taşını" diye bir sözleri de yok. Başka arıların yaptıklarını, onlar hayatlarını kısıtlayarak temizlemek zorunda değiller!..

Ben sözlerime son verirken, İl Müdürlüğü olarak düzenlediğimiz bu konferansın hayırlara vesile olmasını, faydalı ve verimli geçmesini diliyor, değerli konuşmacılarımıza, değerli arı yetiştiricilerimize ve Birliğine, emeği geçen çalışma arkadaşlarıma ve değerli misafirlerimiz sizlere teşekkürü bir borç biliyor, saygılar sunuyorum" dedi.

Bartın Üniversitesi Orman Fakültesi Bölümü Öğretim Üyesi Doç Dr. Zafer KAYA tarafından yapılan sunumda Türkiye Florasında 13.423 bitki türünün bulunduğunun altını çizerek, endemik bitki tanımı, ilimiz florası ve tamamlanma aşmasındaki herbaryum çalışmaları konularında bilgilendirmede bulunuldu. Ülkemize ve ilimize ait endemik bitki türleri fotoğraflarıyla paylaşılarak "Bartın İlinin Arıcılık Yönünden Bitki Örtüsü (Flora) bölümü tamamlandı.

Konferansımızın ikinci bölümünde Bartın Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç Dr. İsmail Fatih CEYHAN tarafından yapılan sunumda "FAO 2000 – 2014 verilerine göre; Türkiye'de Arıcılık Durumu, Marka Nedir?, Markanın Tarihi, Anlamı, Faydaları, Marka Nasıl Oluşur? Markada Yer Alması Gereken Unsurlar konuları ayrı ayrı ele alınarak "Balda Markalaşma" konulu sunum bölümü tamamlandı.

Samsun Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü Uzman Yayımcısı Dr. Ali KORKMAZ tarafından yapılan sunumda Bal Arılarının Beslenmesi - Yemler, Nektar Akımına Hazırlık, Besin Piramidi, Arıların Yaşam Evreleri ile ilgili teorik bilgi paylaşımı yapıldı. Bu konulara ilişkin örnek uygulamalar video olarak izleyicilere gösterildi.

Yapılan teknik sunumların ardından soru cevap bölümüne geçilerek, Arı Yetiştiricilerimizin soruları cevaplandırıldı.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER