© Tarım Pusulası 2021

Bakan Yumaklı: Tarımda Teknoloji kullanımı artacak

​Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, medya kuruluşlarının Ankara temsilcileriyle bir araya gelerek, gündeme ilişkin değerlendirmede bulundu.
Toplantıda yaptığı konuşmada Türkiye'nin de dünyadaki diğer ülkeler gibi küresel çapta meydana gelen değişiklerden etkilendiğini belirten Bakan Yumaklı, "Hem dünyanın yeni normali hem de Kahramanmaraş merkezli depremler hemen hemen her sektörde olduğu gibi bizim sektörümüzde de yeni bir vizyon ihtiyacını ortaya çıkardı. Bakanlığımızın vizyonu geçtiğimiz yıldan itibaren benim de içinde olduğum proje gruplarında çalışıldı. O projelerden bir kısmını hayata geçirdik, bir kısmı ise yakın gelecekte hayata geçecek, yenileri de eklenerek elbette. Projelerin tamamının odak noktası ise üretim oldu, olmaya da devam edecek. Tarladan sofraya giden bütün süreçlerde girdi maliyetlerini düşürmek, verimlilik ve kaliteyi artırmak, tarımı dijitalleştirmek, yönetimi sadeleştirmek bizim en önemli gündem maddelerimiz olacak. Hedefimiz üreticiyi güçlendirmek, tüketiciyi korumak." dedi.
Konuşmasında Kent Tarımı Projesi'ne de değinen Yumaklı, şöyle konuştu:
"Burada da üretim yerlerini tüketim yerlerine yaklaştırarak özellikle nakliye ve uzun mesafelerden kaynaklı zayiat kalemlerini azaltmak istiyoruz. Yine verimlilikle alakalı Türkiye'de 100 lokasyonda jeotermal enerjiye dayalı olmak üzere ihtisas organize sanayi bölgeleri kurulacak. Bu yıl tüzel kişilik kazanan bir projemizi özellikle ben dikkatlerinize sunmak isterim. Bu proje de Balıkesir-Gönen'de 8 bin dekarlık alana kurulacak ve dünyanın en büyük Jeotermal Isıtmalı Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (TDİOSB) olacak. Elbette projede jeotermalin yanı sıra yine ülkemizin büyük avantajlarından olan rüzgar-güneş ve biyokütle enerjileri de kullanılacak."
BARAJLARDAN TARLAYA KADAR SU KAYIPLARI AZALTILACAK
Üretimin bütün süreçlerindeki unsurların verimliliğine odaklandıklarını belirten Yumaklı, "Akıllı sulama yatırımları ile modern sulama sistemlerini geliştirmeyi ve özellikle de su kayıplarını azaltmayı hedefliyoruz. Su, önümüzdeki dönemin en önemli konularından olacak." değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Yumaklı, ülkenin "su stresi" altında olduğuna işaret ederek, şunları söyledi:
"Dolayısıyla su kaynaklarımızı verimli kullanmak adına Saygıdeğer Emine Erdoğan Hanımefendi'nin himayelerinde Su Verimliliği Seferberliği Eylem Planı'nı hayata geçirdik. Bu uygulamaya kararlılıkla devam edeceğiz. Sadece bu kampanyanın başlangıcından sonra malumunuz deprem olayı yaşadık, dolayısıyla bir miktar sekteye uğradı, şimdi yeniden kaldığımız yerden daha güçlü devam edeceğiz."
TARIMDA TEKNOLOJİ KULLANIMI ARTACAK
Tarımın bütün unsurlarında teknolojiyi kullanmayı hedeflediklerine dikkati çeken Yumaklı, rekolte tahminini de insansız hava araçlarından (İHA) alınan görüntülerin işlenmesi ve yapay zeka teknolojisiyle yapacakları bilgisini verdi.
Bakan Yumaklı, orman yangınlarıyla mücadelede İHA kullanan iki ülkeden birinin Türkiye olduğuna dikkati çekerek, bu yıl 8 Ağustos'a kadar meydana gelen 1212 orman yangınından 418'inin İHA'lar tarafından ilk anda tespit edildiğini dile getirdi.
Türkiye genelinde son 20 yılda 6,5 milyar fidanın toprakla buluştuğunu belirten Yumaklı, "Son 5 yıldır her yıl ortalama 600 milyon fidanı toprakla buluşturmak üzere bir gayretimiz var. Geçtiğimiz yıl bu 600 milyonu artık biz taban olarak belirledik, bu hedefin üzerine çıkmak arkadaşların görevi. Geçen yıl dikilen fidan sayısı 650 milyon. Amacımız orman yangınlarıyla değil her yıl toprakla buluşturduğumuz fidanlarla anılmak. Umarım bu da en kısa zamanda başardığımız bir unsur olur." dedi.
KOCAELİ’DEKİ SİLO PATLAMASI HER YÖNÜYLE ARAŞTIRILIYOR
Toprak Mahsulleri Ofisinin (TMO) Kocaeli'deki silosunda meydana gelen patlamaya ilişkin son durumu da değerlendiren Yumaklı, Türkiye'nin 8 yerinde limanlarda siloları olduğu bilgisini vererek "Bunların bakımları düzenli şekilde yapılır ama bu boyutta açıkçası bizim de tahmin etmediğimiz bir şey oldu. Bu çok önemli bir olay, dolayısıyla her yönünü araştırıyoruz teknik olarak. Aynı zamanda savcılıklar da araştırıyor. İlk etapta gördüğümüz bunun teknik bir olay olduğu. 60 silonun 13'ünde gerçekleşti. Elbette bunun teknik inceleme sonucu çıktığında daha detaylı, daha sağlıklı, doyurucu bilgi vermek mümkün." diye konuştu.
Bakan Yumaklı, patlamanın yaşandığı limandaki siloların kapasitesinin 90 bin ton olduğunu belirterek şu değerlendirmede bulundu:
"Mevcutta içinde olan ürün 75 bin ton. Olayın gerçekleşmesi de silodan bir kamyona ürün sevk edilirken, yani o konveyörler kullanılırken meydana gelmiş. Etkilenen ürün miktarı 15 bin ton, toplamda 22 milyon tonluk bir hububat veya buğday üretiminin olduğunu düşünürsek, buradaki rakamın olaydan bağımsız söylüyorum, çok büyük bir önemi yok. Arz güvenliğini tehdit edici bir durum yok, bunu söyleyebilirim."
ZEYTİNYAĞI REKOLTESİ
Zeytinyağıyla ilgili özellikle İspanya'da ve İtalya'da rekolte düşüklüklerinin, orada meydana gelen bir hastalıktan kaynaklandığı bilgisini aldıklarını dile getiren Bakan Yumaklı, şöyle devam etti:
"Doğal olarak rekolte düşüklüklerini kapatmak adına Türkiye'deki ürünlere çok yoğun bir talepleri oldu. Tabii buna Ticaret Bakanlığı ile eşgüdüm içinde çalışıyoruz. İlk başta belli oranda bir fon getirildi ama o da talebi herhangi bir şekilde engellemediği gibi içerideki üretimin tamamen neredeyse yurt dışına kaymasına sebep olacak bir tehlike görüldüğü için Ticaret Bakanlığımız tarafından bir dış ticaret tedbiri alındı. Aslında bakarsanız buradaki husus şu, elbette ki biz ürettiğimiz ürünleri ihraç edeceğiz ama bunları katma değerli bir şekilde ihraç etmek önemli. Yani siz ürününüzü alıp, bidonlara koyup ya da büyük kutulara koyup ihraç edip, 'Bunu 3 dolara sattık.' diye sevinirken sizin ürününüzü kendi markasının içine koyup 7-8 dolara satan bir durum varsa bunu hepimizin durup düşünmesi gerekir. Bu da ayrıca Ticaret Bakanlığı ile bizim konuştuğumuz bir konu."
Bakan Yumaklı, Türkiye'deki üretime ilişkin de "Türkiye'de zeytinde rekolte düşüklüğü yok, aksine bu yıl beklentinin de üzerinde ancak elbette iklim değişikliklerinin etkisini anbean takip ediyoruz. Önümüzdeki yıl için de rekoltede herhangi bir değişiklik beklemiyoruz." dedi.
Ürünlerin tarladan sofraya kadar her aşamasıyla ilgilendiklerini vurgulayan Yumaklı, maliyeti düşürmek adına geçen yıl başlatılan gübre ve mazot desteği uygulamasına dikkati çekti. Yumaklı, geçen sene mazot ve gübre desteğini üretim dönemine çektiklerini, bu sayede girdi maliyetlerini düşürmeyi hedeflediklerini ifade etti.
MAKARNALIK BUĞDAY FAZLALIĞIMIZ 1 MİLYON TONUN ALTINDA
Buğday ihracatına ilişkin değerlendirmede bulunan Yumaklı "Siz makarna sektörü olarak Dahilde İşleme Rejimi veya un sektörü olarak Dahilde İşleme Rejimi kapsamında yurt dışından ürünü getirip burada işleyip ihraç da edebilirsiniz. Burada hiç kimsenin endişe etmesini gerektirecek bir şey yok. Biz depolardaki hem özel sektörün hem de kamunun depolarındaki ürünlerin miktarını biliyoruz, hasattan gelecek olanları da biliyoruz, fazlalığınızı da tespit etmiş vaziyetteyiz. Bu fazlalığı sadece ihraç ederek olayı kapatacağız. Makarnalık buğday fazlalığımız 1 milyon tonun altında." diye konuştu.

BARAJLARDAKİ DOLULUK ORANLARI VE İSTANBUL'UN SU SORUNU
Bakan Yumaklı, barajlardaki son duruma ilişkin de bilgi verdi. Barajlardaki aktif doluluk oranlarının Ankara için yüzde 37,8, İstanbul için yüzde 36, İzmir için yüzde 19,9 olduğunu belirten Yumaklı, geçen yıl doluluk oranlarının Ankara için yüzde 33,4, İstanbul için yüzde 64,8, İzmir için de yüzde 24,5 olduğuna işaret etti.
Yumaklı, İstanbul'un kullandığı suyun yüzde 77'sini Melen kaynaklarından elde ettiğini dile getirerek şunları kaydetti:
"Dolayısıyla geçtiğimiz dönemde İstanbul'un ihtiyacı olan suya farklı kaynaklardan katkı yapma konusunun olmadığını görüyoruz. Bir de tahminimiz odur ki bazı maliyetlerden kurtarmak için işletme düzeninde olması gereken zamanda, olması gereken suyun barajlara aktarılmaması sebebiyle İstanbul'daki barajlarda doluluk oranının geçen yıla göre 64,8'den yüzde 36'ya düştüğünü görüyoruz. Tamamen işletme konusu. Burada ilgili belediyenin bu konuya özen göstermesi gerektiğini söyleyebilirim. En kurak periyodun olduğu temmuz-ağustos döneminde Melen ve Yeşilçay'daki regülatörlerden günlük çekilen ortalama su miktarı 1 milyon 929 bin metreküp olmuş ama kullanım 3 milyon 379 bin metreküp. Yani İstanbul'un su kullanım miktarı belli, bu regülatörlerden çekilen su miktarı belli. Aradaki farkı ben bir daha tekrar edeyim, siz oraya aktarmanız gereken rakamı aktarmayıp sürekli havuzunuzdan harcadığınızda ekranlarımıza yansıyan görüntüler meydana geliyor. Burada bizim tahminimiz, enerjiyle alakalı giderleri kısma adına zaman zaman bu regülatörlerden aktarılan suyun durdurulduğu yönünde. Hem su tüketimi arttı hem geçmiş yıllardan daha az yağış geldi hem de çekilebilecek maksimum su bu regülatörlerden çekilmediğinde ortaya bu görüntü çıktı maalesef."
DEPREMİN VERİME MAJÖR BİR ETKİSİ YOK
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ürün rekoltesine etkisini değerlendiren Yumaklı, depremlerin verime majör bir etkide bulunmadığını söyledi. Bakan Yumaklı, telef olan bazı hayvanlar bulunduğunu bu durumun da bölgeyi etkileyecek düzeyde olmadığını dile getirerek, bölgede çalışmaların devam ettiğini, herhangi bir sorun olmadığını kaydetti.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER