Bakan Pakdemirli: ‘‘Tarım, Orman, Su, Politikanın Dışında Tutulmalı!’’
TarımTarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli, Ankara'da 70'i Büyükelçi olmak üzere 153 Yabancı Misyon Temsilcisi, Uluslararası Kuruluşların Üst Düzey Temsilcileri, Dışişleri Bakanlığı Bakan Yardımcıları ve Genel Müdürler, Ticaret Bakanlığı Bakan Yardımcısı ve Genel Müdürlerinin de katılım sağladığı; "Tarım Bakanlığı'nın 2019 yılında yapmış olduğu faaliyetler ile 2020 yılında planlanan uluslararası etkinlikler ile gelecek hedeflerinin tanıtıldığı çalışma kahvaltısında bir araya geldi.
İklim değişikliği, hızlı nüfus artışı, kentleşme, açlık, doğal kaynakların hızla tükenmesi gibi kimi zorlukların baş gösterdiği bu dönemde Tarım ve Orman Bakanlığı olarak zor bir görevleri olduğunu belirten Bakan Pakdemirli, bu zorlukların üstesinden ancak politik kaygılardan uzak kalınarak gelinebileceğini ifade etti. Pakdemirli; ''Tarım, hayvancılık, gıda, balıkçılık, kırsal kalkınma, su yönetimi ve sulama, tarımsal Ar-Ge, meteoroloji, ormancılık, çölleşme, erozyon, doğa ve yaban hayatı koruma gibi konuların hemen hepsi uluslararası gündemde en üst sıralarda yer almaktadır.
BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine baktığımızda, neredeyse hepsinin doğrudan veya dolaylı olarak küresel gıda sistemi, su ve ormancılıkla bağlantılı olduğunu görüyoruz. İklim değişikliği, hızlı nüfus artışı, kentleşme, açlık, doğal kaynakların hızla tükenmesi vb. zorlukların üstesinden gelmek gibi çok zor bir ödevimiz var… Bu zorlukların üstesinden gelmek istiyorsak, özellikle Tarım başta olmak üzere bu meseleleri politik kaygılardan uzak tutmalıyız'' dedi.
''BİZ BU İŞTE İYİYİZ!''
Sürdürülebilir işbirliğinin önemine değinen Bakan Pakdemirli, Türkiye'nin tarımsal potansiyelinin büyüklüğüne de dikkati çekti ve ''OECD'ye göre; ekilebilir alanlarda son yirmi yılda kaydedilen azalmaya rağmen Türkiye, tarımsal üretimini artırmış bulunmaktadır. Dünya Bankası istatistiklerine göre, dünyanın en büyük tarımsal üreticileri arasında ilk 10 içerisinde yer almaktayız. 20'den fazla ürünün üretiminde önde gelen ilk 5 üretici arasında bulunuyoruz. Bu demektir ki; biz bu işte iyiyiz'' dedi.
Tarımsal üretimimizin tamamen GDO'suz (Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar) şekilde gerçekleştirildiğini ve bunların ithalatlarının kesinlikle yasak olduğunu da vurgulayan Bakan Pakdemirli, GDO'suz olarak gerçekleştirilen tarımsal üretimimizin dış ticaretimizde büyük bir avantaj teşkil ettiğini de belirtti.
ELEKTRİKLİ TRAKTÖR İÇİN 2021'DE SERİ ÜRETİM BAŞLIYOR
Bakanlığının son 1,5 yıldaki faaliyetlerini hatırlatan Bakan Pakdemirli, Tarımda teknoloji kullanımına büyük önem verdiklerini belirtti. Pakdemirli; 'Bu bağlamda, yeşil yaklaşıma uyum sağlamak ve üreticilerimizin en önemli sorunlarından biri olan dizel yakıt kullanımını azaltmak için yakın zamanda çevre dostu Elektrikli Traktör Prototipini geliştirdik. Prototip hazır ve seri üretimine 2021 yılında başlanacak.
Akıllı Kulak Küpesi (Hayvan Takip Platformu), hayvancılıkta ICT teknolojilerini kullanan bir diğer yeniliği teşkil etmektedir. Kulak Küpesi ile vücut ısısı, coğrafi konum gibi hayvanın her türlü kaydı algılanıp tutulmakta ve bu veriler veterinere SMS yoluyla iletilmektedir. Bu şekilde, hayvancılıkta büyük önem taşıyan çiftleşme zamanı gibi doğurganlık ve verimliliği arttırmak için doğru zaman ve müdahale yöntemi kolaylıkla belirlenebilmektedir.
Bilgi teknolojilerine dayalı bir kayıt sistemi oluşturulmuş ve Türkiye'nin kırsal kesimindeki tüm tarım arazilerine ilişkin uydu verilerine göre dijital olarak belirlenmiştir. Bu, Tarımsal İzleme ve Bilgi Sistemi (TARBIL) olarak adlandırılan gerçekten iddialı bir proje. Teknoloji geliştirme çalışmalarımıza devam ediyoruz ve bu nedenle 2020'yi tarımda teknoloji ve dijitalleşme yılı olarak ilan ettik'' dedi.
Uluslararası ilişkilerde kurumsal kapasitenin geliştirilmesinin de önemli olduğuna değinen Bakan Pakdemirli, bu kapsamda kendi Bakanlığı döneminde kurulan ve hizmet veren, Uluslararası Tarım Diplomasisi Akademisi'ne değindi; ''Akademi sadece çalışanlarımıza değil, aynı zamanda Balkanlar, Orta Asya, Kafkasya ve Afrika ülkelerinden meslektaşlarımıza da hizmet vermektedir. Bir sonraki eğitim kursunun Nisan ayında Ankara'da düzenleneceğini duyurmak isterim'' dedi.
Herkes için kaliteli ve güvenli gıda sağlamak ve tarımsal ticarette rekabet gücümüzü artırmak vizyonu ile çalışıldığını belirten Bakan Pakdemirli, bu kapsamda ülkemizin coğrafi konumu ve geniş ürün yelpazesinin çok önemli bir avantaj sağladığını da belirtti.
2020'DE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ARTIRILABİLİR
Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli, 2020 yılı için planlanan ve uluslararası işbirliğini artırma fırsatı sağlayacak, Bakanlığımız ev sahipliğinde yapılacak önemli başlıkları da konukları ile paylaştı. ''İslam Ülkeleri Teşkilâtı 8. Tarım Bakanları Konferansı 16-18 Haziran tarihlerinde İstanbul'da düzenlenecektir. Aynı tarihlerde, Gıda Güvenliği için İslam Teşkilâtı (IOFS) 3. Genel Kurulu aynı şekilde İstanbul'da düzenlenecektir.
"Gıdanı Koru" adında FAO ile ortaklaşa, büyük bir kampanyanın ilan edilmesinin hazırlığı içerisindeyiz. Topluluklar, sivil toplum ve hükümet örgütleri dahil olmak üzere tüm partnerlerin farkındalığını arttırarak, tarladan çatala gıda kaybı ve ziyanını azaltmayı hedefliyoruz. Eylül ayı sonunda yapılacak uluslararası bir konferans vasıtasıyla Türkiye'deki iyi uygulamalar ve örnekleri diğer ülkelerle paylaşmak istiyoruz. FAO Genel Müdürü Bay Qu'nun konferansa katılımının onaylandığını bildirmekten ayrıca memnuniyet duymaktayım.
Düzenleyeceğimiz diğer bir etkinlik Uluslararası Ormancılık Sektörü Zirvesidir (IFSS). 1-4 Ekim arasında İstanbul'da düzenlenecek olan bu Zirveyle, üst düzey devlet temsilcileri ve özel sektör temsilcileri ormancılık sektöründeki işbirliği ve ticaret fırsatlarını münazara etmek için bir araya geleceklerdir.
Daha önce de bahsettiğim gibi, 2019'da "Geleceğe Nefes" sloganıyla bizi çok gururlandıran bir sefere başladık. 11 Kasım, 2019 yılından itibaren Türkiye'de Ağaçlandırma Günü. Şimdi, bu eylemi bölgemizde yaygınlaştırmak ve ortak geleceğimizi kurtarmak için en büyük toplumlararası eylemi başlatmak için sabırsızlanıyoruz. Bunu 2020'de birlikte gerçekleştirelim! Türkiye olarak yeşil ve yaşanabilir bir dünya için uluslarla işbirliği yapmaya ve birlikte çalışmaya hazırız.''
Bakan Pakdemirli, toplam 21 trilyon ABD doları ticaret hacmine sahip bir bölgedeki konumunun yanısıra üretim, ticaret ve işbirliğinde de güçlü bir konuma sahip olan Türkiye'nin, çalışma şevkiyle de iyi bir işbirliği ortağı olduğunu belirtti; ''Biz 4,8 milyar ABD doları ticaret fazlası ve 200'den fazla ülkeye ihraç edilen yaklaşık 1700 farklı tarım ürünleri ile tarımda net ihracatçı konumundayız. Öte yandan, daha iyisini yapmak için çalışıyoruz'' dedi.
Tarım Orman Şurası kapsamında belirlenen 38 eylemden 16'sının 2020 yılında tamamlanacağını belirten Bakan Pakdemirli, bu eylemlerden birinin, üretim ve tüketimin tüm adımlarını izleyerek hem üreticiyi hem de tüketiciyi koruyacak bir proje olan tarladan çatala dijital değer zincirinin oluşturulması olduğunu belirtti.
Gıda ürünleri için küresel bir marka oluşturmak, gıda okuryazarlığını geliştirmek, kamu-özel sektör işbirliğini geliştirmek, uluslararası pazarlarda katma değerli orman ürünlerini ve kırsal kalkınmayı geliştirecek diğer altyapı faaliyetlerini teşvik etmek de gerçekleştirilecek diğer başlıklardan. Bakan Pakdemirli, hepsinden somut sonuçlar elde etmek için gerekli bütçenin ayrıldığını da belirtti.
Yabancı Misyon Temsilcileri ile buluşmasında bir kez daha, her düzeyde uluslararası işbirliğine hazır olduklarını vurgulayan bakan Pakdemirli, müdahale süresini 12 dakikaya indirdikleri Orman Yangınları konusunda iddialı olduklarını belirterek, 'Orman yangınlarına müdahale için Akdeniz Bölgesi'nde operasyon merkezi olmaya hazırız' diye seslendi.
''GÖÇ KÜRESEL BİR SORUNSA, ÇÖZÜMÜ KÜRESEL İŞBİRLİĞİ GEREKTİRİR''
Bakan Pakdemirli, dünyanın en ciddi sorunlarından olan 'Göç' konusuna da değindi ve çözüm için küresel İşbirliğini işaret etti. Pakdemirli; ''Göç küresel bir sorunsa, çözümü küresel işbirliği gerektirir. Türkiye 4 milyondan fazla mülteciye ev sahipliği yapıyor ve kuşkusuz onları besleyecek kadar güçlü olduğumuza şüphe yok. Bu sadece bizim sorumluluğumuz değil, aynı zamanda uluslararası toplumun da sorumluluğunda olmalı. Bu meseleleri politik kaygıların üzerinde tutmalıyız. Tarım en stratejik sektörlerden biridir ve sloganımız geleceğimizin güvenli ve sürdürülebilir beslenmesi olmalıdır. Açıkçası, bu amaçla ülkelerimiz arasında pekiştireceğimiz işbirliğine inancım var'' dedi.
İlginizi Çekebilir