Arılı Kovanlar sahiplerini buldu!

Geçtiğimiz yıl Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) Tarım ve Orman Bakanlığı iş birliğinde yürüttüğü, ‘Sürdürülebilir Arazi Yönetimi ve İklim Dostu Tarım’ projesi kapsamında Ereğli Entegre Orman Yönetimi Planı arazi çalışmaları çerçevesinde belirlenen dört köye toplam 400 adet arılı kovan ve yardımcı ekipman dağıtımı gerçekleştirilmişti.

Bu yıl, köylerden gelen yoğun talep, arıcılık faaliyetinin hem yöre halkına bir gelir kaynağı olması hem de arıların biyolojik çeşitlilik ve doğal denge açısından ekosistemde kilit öneme sahip olması nedeniyle, FAO, bölgedeki sekiz köye daha 1220 adet arılı kovan ve ekipman dağıtımı için kura töreni düzenledi. Kafkas ırkı kraliçe arı ve arı kolonisinin bulunduğu arılı kovanların yansıra maske, eldiven, bal bıçağı, bal mumu, kraliçe ayırma aparatı gibi temel arıcılık ekipmanlarının bulunduğu arı kitlerinin de dağıtımı yapıldı.

Kura Töreninde FAO Proje Koordinatörü Dr. Fatma Güngör projenin amacının çevreyi ve doğayı korumak ve çiftçilere katkı sağlamak olduğunu vurguladı. Konuşmasına şöyle devam etti. “Hem arıların neslinin tükenmesini önlemek hem de çiftçilere ek gelir sağlamak için arılı kovanların dağıtımını gerçekleştiriyoruz ve sizlere faydalı olmasını temenni ediyoruz.”

Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürü Sayın Nurettin TAŞ’ın da katıldığı törende Sayın Taş, “Köylümüzün doğduğu yerde karnının doymasını istiyoruz” dedi. Sayın Taş konuşmasında FAO ve muhtarlar ile gerçekleştirilen toplantılarda geçen yıl dağıtılan arılı kovanların sayılarının artırtılması konusunda talepler olduğunu vurguladı. Sözlerine şöyle devam etti. “Bu çerçevede bugün burada sizlere ek gelir sağlayacağına inandığımız bu kovanları dağıtmak için bir aya geldik, arılı kovanların sizler için faydalı olacağına inanıyorum” dedi.

Faydalanıcılardan Zeynep Eriş ise duygularını şöyle aktardı. “Arıların dağlarımıza, bahçelerimize ve doğamıza faydalı olduğunu biliyoruz. Arıları çok seviyoruz, ben 6-7 senedir arıcılık yapıyorum. Arının, poleninden balından, sütünden her şeyinden yararlanıyoruz. O yüzden arıcılık yapmayı çok istiyoruz. Bütün köy halkımız bu arıcılığı yapmalı, geliştirmeli.  Çocuklarımın sağlıklı beslenmesini istediğim için de onlara bal yediriyorum.”