AgriFest2024’ün Açılışıyla Ankara’da Tarım Teknolojileri Çağı Başladı

Tarım teknolojileri ve akıllı çözümlere yönelik ürünlerin öğrenci, akademisyen, uzman ve tarım profesyonelleri ile bir araya getirilmesi hedefiyle bu yıl ilki düzenlenen AgriFest2024’ün açılışı, Ziraat Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Sri Lanka’nın Ankara Büyükelçisi Saranya Hasanthi Urugodawatte Dissanayake, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, Munzur Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kenan Peker, İran’ın Urmiye Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmad Alijanpour, Keçiören Kaymakamı Mehmet Akçay, Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki, Bakanlık bürokratları, meslek kuruluşu ve sektör temsilcileri ile öğrenci ve akademisyenlerin katıldığı program, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Ankara Üniversitesi Devlet Konservatuvarı sanatçılarının müzik dinletisi ile devam etti.

Bakan Yumaklı, programda, ülkemizin geleceği ve milletimizin yarınları için yapılan bütün toplantılarda sözlerin dönüp dolaşıp bir araya geldiği yerin gıda arz güvenliği olduğunu söyledi. Gıda arz güvenliğinin ön planda olduğu bir dönemden geçildiğini ifade eden Yumaklı, “Bu dönemde politikalarımızı oluştururken hem kendi ihtiyaçlarımızı hem de dünya ile rekabet etmek için bilimin ve teknolojinin geldiği seviyeyi ve gideceği noktayı çok iyi hesap etmemiz gerekiyor. Elbette bu çalışmaları yaparken bizlerin en büyük güvencesi, dinamizmi ve enerjisiyle gençlerimiz. Bu kapsamda Ankara Üniversitemizin düzenlemiş olduğu Tarım Teknolojileri Festivali’ni önemsiyoruz. İnşallah hem sektörümüz için hem akademik camiamız için hayırlı, uğurlu olur” dedi.

“Üreticilerimizi Desteklemeye Devam Edeceğiz”

Türkiye’nin tarımsal üretimini geliştirmek, potansiyelini açığa çıkarmak ve rekabet gücünü artırmak için son dönemde önemli çalışmalar yaptıklarını vurgulayan Yumaklı, bitkisel üretimden hayvansal üretime, su ürünleri üretiminden tarımsal Ar-Ge’ye, kırsal kalkınma yatırımlarından su ve sulama yatırımlarına ve daha birçok alanda üreticileri desteklediklerini ve desteklemeye de devam edeceklerini kaydetti.

Türkiye’nin yıllık 69,2 milyar dolarlık hasıla ile Avrupa’da birinci, dünyada da ilk 10 ülke arasında olduğunu belirten Yumaklı, “Bunların sonucunda bizler bugün 85 milyon nüfusumuzu, 60 milyon turisti ve bunların dışında da yaklaşık 31 milyar dolarlık ihracatı sağlayabilir bir konumdayız. Hem ihtiyacımız olan gıdayı üretiyoruz hem de ürettiğimizin fazlasını ihraç ediyoruz. Ancak bu bizde rehavet oluşturmamalı. Son 10 yıl içerisinde içinde bulunduğumuz coğrafyadaki değişimleri hep beraber takip ediyoruz. Bugünden yarına birçok konunun değişme potansiyeline sahip olduğunu görüyoruz. Savaşlar, pandemiler, bunlar hep söylenegelir. İklim değişiklikleri, daha birçok etken bizim şu andaki birçok avantajımızı gelecekte farklı noktaya evirebilir. Biz bunlara ‘yeni normal’ dedik ve bundan sonraki politikalarımızı bunları da gözeterek belirlemeye devam ediyoruz” diye konuştu.

“Üniversitelerimize Çok Büyük Görevler Düşmektedir”

2050 yılında dünya nüfusunun yaklaşık 10 milyara, ülke nüfusunun da 105 milyona ulaşmasının beklendiğini ifade eden Yumaklı, “Bu konuda birtakım tahminler, simülasyonlar yapılıyor. Özet olarak bütün bunların bize gıda ihtiyacı konusunda yüzde 70 daha fazla bir ihtiyacın oluşacağı sonucunu getiriyor. Bütün tahminler, bütün varsayımlar bunun üzerine. Elbette ülkemiz de halihazırda mevcut potansiyelini ve üretim kabiliyetini, ülkemizin tarımını geleceğe taşıyacak insan kaynağını yetiştirerek bilim ve teknolojiyi en üst düzeyde kullanarak koruyacaktır ve bu konuda üniversitelerimize çok büyük görevler düşmektedir” dedi.

Bilim ve teknolojinin her alanda geliştiği bir çağda tarımsal alanda Ar-Ge ve inovasyona yapılan her yatırımın ülkenin geleceğine yapılan yatırım olduğunun farkında olduklarını da kaydeden Yumaklı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bakanlığımızda herkesin malumu Ar-Ge ve inovasyon çalışmaları çok ayrı bir yer tutmakta. Bugün Türkiye bulunduğu coğrafyanın en büyük tarımsal Ar-Ge gücüne sahip. Tarımsal Ar-Ge anlamında hepinizin malumu 49 araştırma enstitümüz var, 300 laboratuvarımız var, 2 binden fazlası akademik seviyede olmak üzere 6 bin 500 arkadaşımız Türkiye’nin ihtiyacı olan tarımsal üretimin gelişmesi için gece gündüz çalışmakta. Elbette güçlü tarımsal Ar-Ge altyapısına sahip olmak sadece Bakanlığın kendi içerisinde çalışma yapmasını gerektirmez. O yüzden üniversitelerimizle, sivil toplum kuruluşlarımızla ve özellikle Ar-Ge konusuna açık özel sektörle çok yoğun bir çalışma yürütülmekte.”

Bakan Yumaklı, Bakanlık olarak tarımsal üretimde gençlerin söz sahibi olması adına genç girişimcilere pozitif destekleri sürdüreceklerini dile getirerek, şöyle devam etti:

“Çok değerli hocalarımın bu salonlarda sizlere verdiği çok kıymetli bilgileri biz istiyoruz ki sadece bir memuriyet için düşünmeyin. Türkiye’nin tarımsal üretiminin bir parçası olun. Bizler kadınların ve gençlerin tarımsal üretimde olmasını mutlak ve zaruri görüyoruz. O yüzden hem bitkisel üretimde hem hayvansal üretimde hem de diğer konularda siz kıymetli arkadaşlarımızın bu konudaki heveslerini, arzularını sahaya ve faaliyetlere dönüştüreceği noktada Bakanlık olarak hemen yanı başınızda olacağız. İçinde bulunduğumuz bu salonun girdiğimiz andan itibaren ruhunu hissettik. Türkiye’nin tarımsal üretimi için son derece önemli bir üniversitenin kim bilir hangi paneller, hangi konuşmalar, hangi eğitimlere ev sahipliği yapmış bu salonunda, Türk tarımına çok önemli destekler vermiş bu üniversitede bilim camiasına, kamu kurumlarına ve özel sektöre insan kaynağı yetiştirmiş bu üniversiteye teşekkür ediyorum. Bu üniversitenin şahsında Türk tarımı için gayret sarf eden hocasından asistanına, kim varsa tekrar teşekkürlerimi ifade etmek istiyorum.”

Tarımın çok önemli olduğunun hep söylenegeldiğini ifade eden Yumaklı, sözlerini şu ifadelerle tamamladı:

“O kadar önemli ki savunma sanayi kadar önemli. Ancak bu önemin sahaya yansımasını gösterecek olan yine bu salonlardan, bu üniversitelerden yetişmiş olan genç kardeşlerim olacak. Dolayısıyla bugün bir başlangıç olacak AgriFest umuyorum ki bir moda olarak kalmasın. Gerçekten Türk tarımının ihtiyacı olan teknolojiyi ve bilimselliği ortaya koyacak yeni yeni düşünceleri, fikirleri, gelişmeleri Türk tarımına armağan edecek bir yolu açmış olsun. Bu manada hem bu festivalin üniversite camiamıza, Türk tarımına hayırlı olmasını diliyorum.”

“Türkiye’nin Tarımla İlgili Potansiyelini Mutlaka Artırmalıyız”

Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar ise, tarımın önemine dikkat çekerek, yaşanan her bir hadisenin, tarımla direkt ilişkili olmasa bile tarımın önemini ortaya koyduğunu ifade etti. Pandemide bunun derinden hissedildiğinin altını çizen Ünüvar, “Pandemide iki unsurun öne çıktığını biliyoruz; birisi sağlık, diğeri gıda. Gıda da tarımla birebir ilişkili bir sektör. Dolayısıyla pandemi bize bunu gösterdi” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin tarımla ilgili potansiyelini mutlaka artırmak gerektiğine vurgu yapan Ünüvar, “Tarımın toplumun temel unsurlarından birisi olduğunu biz biliyoruz, hissediyoruz ama topluma da bunu hissettirmemiz lazım. İşte AgriFest tam da bunun için yaptığımız bir festival” dedi.

Önemli bir tarım kenti olan Ankara’da tek ziraat fakültesi ve tek veteriner fakültesinin Ankara Üniversitesinde olduğuna dikkat çeken Ünüvar, dolayısıyla Ankara Üniversitesinin Tarım ve Orman Bakanlığının akademik anlamda doğal yol arkadaşı konumunda olduğunu dile getirdi. Ünüvar, sözlerine şöyle devam etti:

“Biz Ankara Üniversitesi olarak kendimizi devletin fikir mutfağı olarak değerlendiriyoruz. Üniversitemizde çok fazla bilimsel üretim var, çok fazla akademik çalışma var. Bunları devletimizin, hatta özel sektörün icra kabiliyetiyle buluşturduğumuz ölçüde ülkemizin, devletimizin kalkınacağına, milletimizin refahına katkıda bulunacağımıza inanıyorum. Dolayısıyla biz bu çerçevede çok yoğun bir şekilde çalışıyor, gayet ediyoruz. İnşallah bu gayretlerimiz de devam edecek.”

Rektör Ünüvar, yapay zekanın çok fazla konuşulduğu bir dönemden geçildiğine de vurgu yaparak, “Ankara Üniversitesinde Yapay Zeka ve Yazılım Mühendisliği Bölümümüzü açtık. Bu bölüm de ilgili bütün alanlarla çok yakından çalışıyor. Ziraat ile de çalışıyor. İnşallah yapay zekanın ortaya koyduğu birtakım algoritmik çözümlerle hem tarımsal potansiyelimizin hem de tarımın toplumla bütünleşmesinin daha fazla sağlanabileceğine inanıyorum” değerlendirmesinde bulundu.

Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Hüseyin Atar da fakültenin tarihsel süreci ile ilgili bilgi verdiği konuşmasında, Türk tarımının modernleşmesinde öncü rol oynayan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesinin, bilimin ışığında yetiştirdiği ziraat mühendisleriyle tarımın sorunlarına her zaman çare olmayı amaç edindiğini kaydetti. Atar, bu kapsamda ilkini gerçekleştirdikleri AgriFest2024’ün tarımın geleceği adına kendilerine heyecan verdiğini kaydetti.

Konuşmaların ardından aile fotoğrafı çektirildi.