AB'den flaş peynir açıklaması
TarımAvrupa Birliği Komisyon Başkanı Jean Claude Juncker Kıbrıs'ta taraflarla görüştü. Juncker adadaki en önemli tartışmalardan biri olan 'hellim peyniri'ne ilişkin uzlaşmaya varıldığını açıkladı.
"HELLİM KONUSUNDA UZLAŞIYA VARDIK"
Gün içerisinde iki liderlerle de oldukça yoğun görüşmeler yaptığını söyleyen AB Komisyon Başkanı Juncker, hellimin AB içerisinde koruma altına alınmış menşe adı olarak tescil edilmesi konusunda adım attıklarını kaydetti.
Juncker, şöyle devam etti:
“Hellim konusunda bir uzlaşıya varmayı başardık, AB yasaları altında bununla ilgili bir adım atılacak. Bence bu küçük bir şey değil. Bu bir şaka değil aslında, çünkü her iki toplum için de oldukça önemli olan bir ürün. Sembolik bir ürün ve bu konuda bir uzlaşıya varılabilmesi tarafların birlikte çalışmaya ve komisyonun da somut önlemler alarak bunu desteklemeye hazır olduğunun bir göstergesidir”
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin Hellim peynirini tescil ettirmek üzere Avrupa Birliği'ne başvurmuştu. Bunun üzerine Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Eski Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Avrupa Birliği Komisyon Başkanı Jean Claude Juncker’e mektup göndererek Hellim peynirinin Kıbrıslı Türklere de ait olduğunu belirtmişti.
"TÜRKİYE AB'YE GİRMEDEN KIBRISLI TÜRKLERİN GİRMEMESİ DİYE BİR ŞEY YOK"
Juncker ayrıca , Kıbrıs'ta çözümün sadece adada yaşayanlar için değil Avrupa Birliği (AB) için de 'kazan- kazan' durumu oluşturacağını kaydetti. Türkiye AB'ye üye olmadan Kıbrıslı Türklerin AB’ye girmemesi gerektiğini düşünenlerin olduğu hatırlatılması üzere, Juncker, “kesinlikle böyle bir şeyin olmadığı” cevabını verdi.
Juncker, Güney Lefkoşa’da bulunan AB Evi’nde düzenlediği basın toplantısında temasları ve Kıbrıs’ta devam eden müzakere sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kıbrıs’ta bir çözümün mümkün olabileceğini inandığını söyleyen Juncker, çözümün kolay olmamasının mümkün olamayacağı anlamına gelmediğini belirtti.
Juncker, müzakere sürecinin bundan sonraki aşamalarında AB ekiplerinin daha aktif ve görünür olacaklarını, ancak çözümün iki toplumun sorumluluğunda olduğuna işaret etti. Juncker,, “Ben burada liderlere sorunu nasıl çözeceklerini söylemek için gelmedim. Bu konu bize düşmüyor. Ne AB’ye, ne komisyona, ne de başka birine düşüyor.” dedi.
"ÇÖZÜM AYLAR İÇİNDE MÜMKÜN OLACAK"
Öte yandan KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, müzakerelerde ilerleme sağlandığını söyleyerek, bu şekilde kararlılıkla devam edilirse çözümün aylar içinde mümkün olacağını söyledi
Cumhurbaşkanı Akıncı, Kıbrıs'ta temaslarda bulunan AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker ile Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda yaklaşık 45 dakika görüştü. Akıncı, görüşme sonrası KKTC Cumhuriyet Meclisi'nde temsil edilen siyasi parti temsilcilerini Juncker ile tanıştırdı.
Cumhurbaşkanı Akıncı, görüşmenin oldukça verimli geçtiğini belirterek, karşılıklı görüş alışverişinde bulunulduğunu kaydetti.
Kıbrıslı Türklerin çözüme ve AB'ye üye olmaya evet dediği halde, başka bir toplumun hayır demesi nedeniyle AB'nin dışında bırakıldığını, çözüme ulaşamadığını ifade eden Akıncı, bunun dünyada örneği bulunmadığını kaydetti. Akıncı, bunun düzeltilmesi gereken anormal bir durum olduğunu söyledi.
Kıbrıs'ta normal koşulları elde etmenin tek yolunun Kıbrıs sorununda bir çözüme ulaşmak olduğunu ifade eden Akıncı, bu bağlamda müzakerelerin devam ettiğini söyledi.
Çözüm yönündeki kararlılığını bugünkü görüşmede bir kez daha tekrarladığını ifade eden Akıncı, müzakerelerde ilerleme sağlandığını, bu şekilde kararlılıkla devam edilirse çözümün aylar içinde mümkün olacağını söyledi.
Müzakerelerde ve "Güven Yaratıcı Önlemler"de ilerleme kaydedildiğini söyleyen Akıncı, kısa süre içinde yeni sınır kapıları açılması, mobil telefon operatörlerinin her iki kesimde çalışması, elektrik şebekelerinin birleştirilmesi gibi gelişmeler olacağını söyledi
AB'nin BM'nin yerini almayacağını, sürecin BM tarafından yönlendirilen bir süreç olduğunu ve böyle devam edeceğini dile getiren Akıncı, AB'nin sürece yardım etmesinden memnun olacaklarını ve teknik konularla ilgili bir AB yetkilisinin sürece dahil olacağını anlattı.
AB Komisyonu Başkanı Juncker ile ele aldıkları diğer bir konunun Kıbrıslı Türklerin çözüm sonrası döneme de hazırlanması olduğunu anlatan Akıncı, aylar içinde olabilecek bir çözüm beklentileri bulunduğunu ve bunun gerçekleşmesinin ertesi günü Kıbrıslı Türklerin AB'nin şartlarına dahil olacağını, buna hazır olunması gerektiğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Akıncı, bu bağlamda AB ile olan ilişkilerin artırılmasının ve Avrupa Birliği kurallarıyla, müktesebatıyla uyumlaşmanın önemine işaret ederek, AB'den bu çerçevede bir anlayış ve Kıbrıslı Türklerin hazırlanması için gerekli desteği ortaya koymasını beklediklerini ifade etti.
Kıbrıslı Türklerin AB'ye gireceğinden emin olduğunu ancak dışında olsalar bile Kıbrıslı Türklerin Avrupalı olduğunu ifade eden Akıncı, Avrupa Birliği prensiplerine inandığını, AB değerlerine saygı duyduğunu söyledi.
AB değerleriyle iki kesimli, iki toplumlu yapının prensiplerinin dengelenmesinin önemine değinen Akıncı, bir tarafta AB'nin bu konudaki değer ve kuralları bulunduğunu, diğer tarafta ise iki kesimlilik ve iki toplumluluk prensibine saygı duyulması gerekliliği olduğunu kaydetti. Akıncı, ulaşılacak çözümde bu konuyla ve AB müktesebatına uygunlukla ilgili derogasyonların olmasının önemine değindi. Akıncı, bunun çözüme ulaşılabilmesi halinde, gerçekleşebilecek bir olgu olduğunu vurguladı.
Akıncı, ulaşılacak anlaşmanın yasal olarak açıkları bulunan, mahkemelere götürülebilecek bir anlaşma olmaması gerektiğine de dikkat çekerek, "yasal kesinliğe sahip bir anlaşma istiyoruz ve bunun AB hukukunun bir parçası olmasını istiyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
İlginizi Çekebilir